Göl, seçim hengamesine kurban gitmesin diye...

Adaylar, siyasi partiler, parti teşkilatları sahada harıl harıl çalışıyor.
Yoğun bir siyasi gündem söz konusu.
Ve nereye dönseniz, hangi ortama girerseniz girin her yerde hemen hemen tek gündem var, seçimler.
Elbetteki seçimler ülkemiz için çok önemli, hayati bir seçime doğru gidiyoruz.
Ancak seçim hengamesine kurban edemeyeceğimiz de gerçeklerimiz var bizim.
Bunların en önemlisi de İznik Gölü’nün durumu ve su kaynaklarının seviyesi.
Evet, son yıllarda bölgemiz gerçekten dengesiz bir yağış istatistiğine sahip.
Geçen kış ciddi bir kar yağışı ve ardından yağmur alan bölgemiz, bu kış ise neredeyse geçen yılın beşte biri seviyesine bile ulaşmadı.
Hal böyle olunca da, hem yeraltı su kaynaklarımız, hem de İznik Gölü ve diğer su kaynaklarımızın beslenmesi de yeteri kadar olamadı.
Dönüp, İznik Gölü’ne baktığımızda ise gördüğümüz manzara iç sızlatıyor.
***
Son durum ne peki?
İznik Gölü’ndeki su seviyesi nedir?
Tehlikeli seviyede mi yoksa farklı bir noktada mı?
Bu konuda resmi veri ve bilgi akışı her zaman olduğu gibi yetersiz olduğu için, bizler de son resmi rakamlar üzerinden değerlendirme yapma şansına sahip oluyoruz.
Neydi peki son veriler?
DSİ bundan aylar önce yaptığı değerlendirme ve incelemelerde İznik Gölü’ndeki su seviyesinin “Kritik” eşiğin de altında olduğunu açıklamıştı.
Teknik olarak söyleyecek olursak eğer, İznik Gölü’nün deniz seviyesinden yüksekliği 83.80 metre olması gerekiyor.
81 metrenin altı ise “kritik” seviye oluyor.
Yani eğer İznik Gölü deniz seviyesinden 81 metreye kadar düşmüşse bilin ki göl “İmdat” diye bağırıyor.
***
Son yağışları da hesaba katarsak belki İznik Gölü’ndeki seviye santimlerle ölçülecek kadar yükselmiş olabilir.
Ama bir tarımsal sulama mevsimi geldiğinde eminim ki bu seviye yine tehlikeli boyutun da altına düşecek.
Şayet yağışlar yeteri kadar olmazsa.
***
Herkesin dilinde olan eski ismi ile Azot Sanayi, şimdiki ismi ile Gemlik Gübre’ye aktarılan su konusu da böyle bir durumda, haliyle herkesin yeniden gündemine oturuyor.
Pompa istasyonundan Gemlik Gübre’ye aktarılan su, İznik Gölü’ndeki seviyeyi de olumsuz etkiliyor.
Pompa istasyonu demişken...
Geçtiğimiz hafta bölgeden geçerken yine burada bir çalışma olduğunu gördüm.
Bir sondaj makinesi tam da pompanın İznik Gölü’ne bakan tarafında çalışma yapıyordu.
Oradaki yetkililere sorduğumda konu ile ilgili bilgileri olmadığını ifade ettiler.
Konuyu Orhangazi Belediyesi’ne fotoğrafı ile ilettim.
Ancak oradan da bir dönüş alamadım.
Burada Gemlik Gübre bir sondaj makinesi ile ne gibi bir işlem yapıyordu biz bilemiyoruz.
Varsa bu konuda teknik bir açıklama yapacak kişi ya da kurum biz de buna göre tavrımızı alırız.
Ancak sanki pompa istasyonu bölgesinde hak sahipleri istedikleri zaman istedikleri çalışmayı yapabilecek kadar yetki sahibiymişler gibi bir ortam var.
Düşünsenize, geçmişten bize miras kalan, bizim de çocuklarımıza torunlarımıza miras olarak bırakmayı planladığımız İznik Gölü’nün o bölgesinde bir kurum istediği çalışmayı yapıyor, bundan da hiç bir kurumun ya da yetkilinin bilgisi olmuyor.
İznik Gölü’ndeki su seviyesini muhafaza edeceksek, önce bu başıboşluğun önüne geçmemiz gerekiyor.
İznik Gölü için bir şeyler yapacaksak, önce buna müdahale edeceğiz, sonra çarelerine bakacağız.
***
Velhasıl, İznik Gölü’ndeki son durum bu.
Bu konunun 14 Mayıs seçim hengamesine kurban edilmesine de gönlümüz rıza göstermiyor.
Umarız yapılması gereken bir şey varsa birileri yapar.
Yoksa daha çok hayıflanırız.