Bütünşehir Yasası ne getirdi?

Bilindiği gibi Türkiye’de 2014 yılında yapılan yerel seçimlerden sonra Bütünşehir Yasası yürürlüğe girmişti. Yasa ile birlikte büyükşehir belediyelerinin tüm ilçeleri merkez ilçe statüsüne kavuşmuş, tüm ilçeler Büyükşehir Belediyesi’ne bağlanmıştı.

Haberin Devamı

Yeni yasal düzenleme ile birlikte alt kademe ilçe belediyelerinin en önemli gelir kalemleri de Büyükşehir Belediyesi’ne aktarılmaya başlamıştı. Örneğin, su faturaları direkt büyükşehir belediyesi gelir kalemine eklenmiş, alt kademe belediyelerin bu en önemli gelir kapısı da kapanmıştı. Bu durum ilçe belediyeleri için büyük sorun teşkil etmişti.
Çünkü, ilçe belediyelerinin elinden alınan en önemli gelirler olmayınca, ilçe belediyelerinin proje üretmeleri, yatırıma daha ciddi bütçe ayırmaları da mümkün olmamaya başladı. Bu durum ilçe belediyeleri için ciddi sorunlar oluşturmaya başlamıştı.

***

Geçiş döneminde bu yasal düzenleme yetki karmaşasına ve dolayısıyla da hizmet aksaklıklarına da neden olmuştu. 2014 yılını hatırladığımızda, geçiş dönemlerinde bu konuda büyük sorunlar yaşanmıştı. Ancak zaman içinde bu yetki karmaşası ve hizmet aksaklıkları da giderilmeye başladı.
Bütünşehir Yasası’ndan elde kalan tek sorun başta da söylediğim gibi gelirlerin düşüklüğü görünüyor.

***

Haberin Devamı

Buna karşılık, Bütünşehir Yasası’nın gelirleri kısıtlı olan ilçe belediyelerine sağladığı ciddi katkılar da var. Örneğin; ciddi mali yük olan altyapı, kanalizasyon, içme hatlarının yenilenmesi ve mega projelerin büyükşehir belediyesi eli ile yapılması ilçe belediyelerinin elini hayli güçlendirmiş oldu. Düşünün ki, yıllık 100 milyon TL toplam bütçesi olan bir ilçe belediyesinin, tüm şehrin altyapısını yenilemesi, ardından üstyapıyı tamamlaması yerel belediye imkanları ile uzun yılları alabilecek bir hizmettir. Ama, büyükşehir belediyelerinin güçlü bütçeleri ile altyapı ve üstyapının tamamlanması sadece birkaç yılı bulabiliyor.

***

Buna Orhangazi özelinde örneklendirme yapacak olursak, 2014 öncesinde Orhangazi’de başlatılan altyapı çalışmaları, Büyükşehir Belediyesi’nin devreye girmesi ile birlikte daha hızlı tamamlanmış, sonrasında şehrin tüm üstyapısı da yenilenmişti. Tüm bu çalışmalar ise sadece 2 yıl gibi bir sürede tamamlanmıştı. Toplamda 120 milyon TL’yi bulan bu yatırımı ilçe belediyesi imkanları ile yapmaya kalksanız, yıllık bütçeden 10 milyon TL bu iş için ayırmış olsanız, yapımı en az 5-6 yıl sürebilirdi. Büyükşehir gücü ile böylesine büyük çalışma daha kısa sürede ve daha profesyonel eller tarafından hayata geçirilmiş oldu.

***

Haberin Devamı

Bu örnekleri çoğaltmak da mümkün. Örneğin; BUSKİ vasıtası ile Orhangazi’ye son 5 yılda yapılan yatırımın toplam miktarı 50 milyonu aşmış durumda. İçme suyu kaynakları bölgesindeki hatların yenilenmesi, yeni içme suyu depolarının yapılması. Sadece şehir merkezi değil, dış mahallelerde de altyapıların BUSKİ eli ile yapılması ilçe belediyesinin imkanları ile yapılması mümkün olmayan çalışmalardı. Oysa tüm bu saydığım çalışmalar daha fazlası büyükşehir eli ile rahatlıkla yapılabiliyor.

***

Bu demek değil ki Bütünşehir Yasası sorunsuz bir yasa. Elbetteki alt kademe belediyelere getirdiği ciddi sorunlar var. Yasa çıktığı günden bu yana ilçe belediyelerinin gözü kulağı Cumhurbaşkanı’nda ve TBMM’de. İlk günden bu yana konuşulan yasaya ilaveler ve yeni düzenlemeler yapılacağı yönündeydi. Bir iyileştirme, bir düzenleme hala bekleniyor. Yapılır mı, yapılmaz mı bilinmez. Ama mutlaka Bütünşehir Yasası revize edilmeli, ilçe belediyelerinin gelirlerine yeni bir düzenleme yapılmalı. Yapılmadığı taktirde ilçe belediyelerinin borç yükünden kurtulması, sosyal belediyeciliğin gereklerini yerine getirmesi ve proje üretmesi neredeyse imkansız görünüyor.
Yeni dönemde Bütünşehir Yasası ile ilgili bir düzenleme ise beklenen bir çalışma olacaktır. Yapılırsa, revize edilirse, belediyelerin geleceği için çok daha iyi olacaktır kanaatindeyim.

Yazarın Tüm Yazıları