Paylaş
2019 yılındaki yerel seçimlerde belediye başkanlığı koltuğuna oturan belediye başkanları, görevlerindeki 3.yılını geride bıraktı.
3 yıllık dönemde kimler ne yaptı, nasıl bir performans sergiledi özellikle belediye bölgelerinde yaşayanlar tarafından en iyi şekilde değerlendirecektir.
2019 Mart ayında yapılan yerel seçimlerden Bursa Büyükşehir Belediyesi AK Parti,
17 ilçenin 13’ü Ak Parti,
3’ü CHP ve biri de MHP adaylarının zaferi ile sonuçlanmıştı.
*
Hafızalarımızı şöyle zorladığımızda, 3 yıl öncesine gittiğimizde karşımıza çıkan manzara şu;
2019 yerel seçimlerinin ardından hem Büyükşehir Belediyesi hem ilçe belediyeler için en önemli sorun belediyelerin borç yüküydü.
Öyle ki, hem Bursa Büyükşehir Belediyesi, hem 17 ilçenin tamamında en önemli mesele belediyelerin borç yüküydü.
Özellikle Ak Partili belediyeler ile ilgili olarak seçim sonrasında bizzat Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatı ile tasarruf önlemleri alınmaya başlamıştı.
Bu çok netti. Zaten, tasarruf tedbirleri alınmasaydı, geriden gelen borç yükü ile belediyelerin ayakta kalmaları, masraflarını karşılamaları, hepsini yaptıktan sonra da hizmet üretmeleri asla mümkün değildi.
Nihayet bu tasarruf tedbirleri devreye alındıktan sonra aradan geçen 3 yılın ardından belediyelerin artık geçmişe oranla biraz daha iki yakası bir araya gelmeye başlamış oldu.
Bu, durum her belediye bölgesindeki vatandaşlar tarafından da hissedilebilen bir duruma geldi.
*
Bu konuyu anlatırken, 2014 ile 2019 yılları arasına ayrı bir parantez açmak gerekiyor.
2014 yılında yapılan yerel seçimler ile birlikte Büyükşehir Belediye sınırları içinde Bütünşehir yasası devreye girmişti.
Büyükşehir Belediyesi yasası ile birlikte alt kademe ilçe belediyelerinin gelirleri neredeyse üçte bir oranında düşmüş, deyiş yerindeyse yeni gelirler ile belediyelerin personel maaşlarını ödemesi bile neredeyse imkansız hale gelmişti.
Bütünşehir yasası ilçe belediyelerinin başta su faturası geliri olmak üzere reklam ve tabela gelirlerini elinden almış, bütçe ve belediye gelirleri büyük oranda düşmüştü.
Bu tablo karşısında 2014-2019 yılları arasında görev yapan belediye başkanlarının iki seçeneği vardı. Ya yatırımları durdurup ayağını yorganına göre uzatıp sadece gelirlerinle paralel bir hizmet anlayışı ortaya koyacaksın, ya da,
Büyükşehir yasası ile birlikte köy tüzel kişiliklerinden belediyeye geçen arsaları satıp gelirleri artırıp hizmetleri de buna göre artıracaksın, daha fazla hizmet için ise borçlanmayı göze alacaksın.
Bu iki seçenekten ikincisini tercih edenlerden birisi de Orhangazi Belediyesi oldu.
Orhangazi Belediyesi 2014-2017 yılları arasında ciddi manada hizmet üretti.
alt yapıyı tamamlayıp, üst yapıyı da kısa sürede bitirdi.
Buna ilave olarak hem sosyal belediyecilik noktasında hem hizmet belediyeciliği noktasında hatırı sayılır işler üretildi.
Bunlar olurken özellikle ekonominin kötü yönetimi nedeniyle borç olması gerekenden daha üst seviyelere ulaştı.
Zaten 2019 yerel seçimlerine doğru giderken muhalefetin iki gündemi vardı,
Birincisi belediyenin borç yükü, ikincisi arsa satışları.
Her ne kadar belediyenin borç yükü muhalefetin seçim öncesinde ortaya attığı iddianın yarısı bile çıkmamış olsa da, göreve 2019’da yapılan seçimlerde Orhangazi Belediye başkanı seçilen Bekir Aydın’ın açıkladığı resmi rakamlarla 150 milyon TL civarında bir borç olduğu ortaya çıkmıştı.
Bu borcun yarısının da devlete olan SSK ve vergi borçları olduğu seçim öncesinde söylendiği gibi öyle 400-500 milyon TL’lik bir borç yükü olmadığı da ortaya çıkmıştı.
Bekir Aydın göreve gelir gelmez yine de yüksek görünen 150 milyon TL’lik bu borcun altından kalkabilmek için kendince tedbirler aldı.
Önce 120 civarında çalışanın işine son verilip personel maliyetlerini düşürdü.
Bununla birlikte aklınıza gelecek her iş kaleminde tasarrufu ön planda tutarak mevcut borç yükünü hafifletmek için uğraş verdi.
Tüm bu çalışmalar tam 3 yıl sürdü. Belediyenin 3 yılı geride kalmış oldu.
Artık bundan sonrası geride kalan 3 yıl gibi olmayacaktır.
Olması gerekenlerin yapılacağı, hem hizmet üretilip hem de sosyal projelerin hayata geçirileceği bir 2 yıl var önümüzde.
İlçenin acil ihtiyaçları, çözüm bekleyen meseleleri var.
Bu sorunların çözümü tasarruf tedbirleri ile değil, hizmet üreterek olmak zorunda.
Bu gerçeği de Bekir Aydın’da iyi biliyor.
Bundan olacak ki 2022 yılının farklı olacağını,
Artık hayal edilen birçok çalışmanın da bu yıl içinde geçirileceğini açıklamıştı.
Dediği gibi olur mu, olmaz mı bunu da zaman gösterecek.
*
Orhangazi’deki tablo aslında tüm ilçe belediyeleri için de geçerli.
Yani,
Tüm belediyeler için artık “para yok” bahanesi bitti,
Bundan sonra hizmet üretme zamanı.
Paylaş