Paylaş
Bir ülkenin, yüzölçümü ya da nüfusu bazı Avrupa ülkelerini bile geride bırakan 10 ilinin 9 saat ara ile iki büyük depremle yıkılması büyük bir felakettir. Doğal afet olarak tanımlanan depremin 2023 yılında “büyük felakete” dönüşmesinde en büyük hata ise insanoğlundadır. Neden mi? Hem yanıtlarını hem de kendimce önerilerimi aşağıda sıralıyorum:
ARTIK ZAMAN KALMADI! HIZLA HAREKETE GEÇİLMELİ
- Bu harita, doğal afet olan deprem gerçeği. Türkiye, fay hatlarının üzerinde oturan bir ülke.
- Türkiye’nin yaşadığı ilk deprem değil bu. Türkiye depremlerde nice canlar kaybetti, aylarca konuştu, sonra unuttu, birkaç yıl sonra yeniden yaşadı, yine canlar kaybetti, aylarca konuştu, yine unuttu. Bu sarmalı yıllardır yaşıyoruz, artık buna bir son verilmeli.
- Türkiye zaruri olmayan her şeyi bir kenara bırakıp; fay hatları üzerindeki şehirleri, yapıları için biliminsanlarının katılımı ile derhal bir plan oluşturarak o planı ivedilikle uygulamaya sokmalıdır.
- Bu depremi önceden bas bas bağıran bilimadamları bugün hâlâ uyarıyorlar. “İstanbul, Tekirdağ, Bursa, Çanakkale, Balıkesir, İzmir, Hakkari, Adana, Malatya tehlikede” diyorlar.
İMAR AFFI LİTERATÜRDEN SİLİNMELİ
- Ülkemizin coğrafyasını, yaşadıklarımızı, almamız gereken dersleri düşününce; Afet ve Mülteciler Bakanlığı kurulması faydalı olacaktır.
- İmar affının sakıncalarını çok acı bir şekilde yaşadık, yaşıyoruz. Bir daha “İmar Affı” olmayacağı açıklanmalı, imar affı literatürden silinmelidir.
- Deprem yönetmeliklerine uymayan müteahhitler tek tek yakalanıyor. Meslekten menedilmeleri zaruridir.
- O müteahhitlerin planlarını onaylayanlar, denetimini eksik bırakanlar, görmezden gelenler de mutlaka ortaya çıkarılmalıdır.
DÜNYADAN GELEN YARDIM VE MESAJLAR
10 BİN KONTEYNER VE 65 MİLYON DOLARLIK NAKDİ YARDIM
Felaketin ardından tüm dünya Türkiye için harekete geçti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ilk arayan lider Katar Emiri idi, Türkiye’ye ilk gelen de o oldu.
- Katar ilk etapta 10 bin konteyner ev gönderiyor. Dünya kupası için yaptırılan, içi yapılı ve döşeli 10 bin konteyner ev Katar’dan yola çıkıyor. Konteynerler yaklaşık 40 bin kişilik. Önümüzdeki günlerde bu sayının artması bekleniyor.
- Katar halkı depremzedeler için yardım kampanyası düzenledi. Katar halkı tarafından toplanan 50 milyon dolarlık yardım ile Katar Emiri’nin bizzat 14 milyon dolarlık yardımı da Türkiye’ye veriliyor.
YUNANİSTAN: ‘BU TÜR ACILARI BİRLİKTE YAŞADIK, YANINIZDA OLACAĞIZ’
Türkiye ve Yunanistan depreme kadar adeta savaşın eşiğine gelmişti. Ancak büyük felaket iki ülkenin yönetimlerine tüm gerginlikleri doğal olarak bir kenara bıraktırdı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı hem Yunanistan Cumhurbaşkanı hem de Başbakanı aradı. Her ikisi de telefonda, “Bu tür acıları birlikte yaşadık, her zaman yanınızda olacağız” dedi. Türkiye’ye gelerek deprem bölgesini gören, havadan incelemelerde bulunan Yunanistan Dışişleri Bakanı ise adeta şok geçirdi. Özellikle Hatay’ı havadan görünce; Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’na, “Bu kadarını beklemiyordum. İhtiyaç duyduğunuz her alanda yanınızdayız. Bu durumu özellikle Avrupa Birliği’ne de anlatacağız” dedi.
‘YANINIZDA OLACAĞIZ’ DİYEN BIDEN, DIŞİŞLERİ BAKANI’NI GÖNDERİYOR
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı arayan liderlerden biri de ABD Başkanı Biden’dı. Telefonda çok üzgün olduğunu söyleyen Biden, Erdoğan’a, “Tüm imkânlarımızla yanınızdayız. Bundan sonraki süreçte de yanınızda olacağız” mesajı verdi. ABD Dışişleri Bakanı Blinken’ın Münih Konferansı’nın ardından gelecek hafta Türkiye’de olması bekleniyor.
ALİ İHSAN YAVUZ: ‘CAN DERDİNDEYİZ, SEÇİMİ KONUŞMA ZAMANI DEĞİL’
Bir yanda büyük felaket, diğer yanda seçimlerle ilgili spekülasyonlar...
AK Parti’nin seçim işlerinden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz’u aradım. Deprem bölgesinde Adıyaman'da idi. Açıkça sordum, “Yazılanlar doğru mu, çalışma mı yapıyorsunuz, erteleme mi söz konusu?” Ali İhsan Yavuz şu yanıtları verdi:
“- Biz şu an can kurtarma derdindeyiz. Şu ana kadar seçimle ilgili herhangi bir şeyi toz zerresi kadar bile konuşmadık.
- Bunu konuşmaya utanırız.
- Hepimiz deprem bölgesindeyiz.
- Bu felaketin ortasında bunu konuşmak abesle iştigal, giden canlarımıza hakarettir.
- Bunu konuşanlar kafaları bulandırmaya çalışıyorlar.”
Paylaş