Paylaş
Üstelik generalleri de başarısız oldu. Baktılar sahada işler kendileri açısından iyi gitmiyor, bu kez yeni yollara başvurdular. Türkiye’nin karşısında durmaktan vazgeçmeyen Mısır ve arkasındaki Birleşik Arap Emirlikleri ile Suudi Arabistan’dan bahsediyorum.
Libya’da Ulusal Mutabakat Hükümeti’nin darbeci general Hafter karşısında sahada kazanımları son dönemde peş peşe artınca şimdi sahaya bir anlamda Sisi sürüldü. Bu, iki farklı tarihte iki farklı açıklama ile oldu:
* İlki haziran ayının başındaydı. Trablus ve çevresindeki bölgelerin Hafter’e bağlı milislerden temizlenmesinin ardından Hafter 6 Haziran’da soluğu Sisi’nin yanında aldı. Mısır Cumhurbaşkanı “Kahire Bildirgesi” isimli bir girişim duyurdu. Libya geneli için bulunduğu ateşkes çağrısı, Libya hükümeti tarafından kabul edilmedi.
* İkinci açıklama ise malum; tansiyonu yükselten, Sisi’nin sınır ötesi görev için kendi hava kuvvetlerine hazırlık talimatı verdiği son açıklaması... Mısır Hava Kuvvetleri birliklerini ziyaret eden Sisi, yurtiçi veya gerekirse sınır ötesi herhangi bir görevi yerine getirmek üzere “Hazırlıklı olun” talimatı vererek, “Artık gerek kendimizi savunma açısından, gerek Libya’da seçilmiş tek meşru otorite olan Temsilciler Meclisi’nin talebi üzerine olsun Mısır’ın yapacağı herhangi bir doğrudan müdahale uluslararası meşruiyet kazanmıştır” dedi.
Biri haziran ayının başına, diğeri de neredeyse sonuna denk gelen bu iki farklı açıklamanın arkasından peş peşe destek açıklamaları da Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nden geldi. Ekonomide ağır sıkıntı yaşayan Mısır’ın sıcak parayı nereden bulduğu ve bulmaya devam edeceği konusunda Ankara’da kimsenin bir şüphesi yok. Libya’daki sahadaki gelişmelere bağlı olarak Sisi’nin yaptığı açıklamalara da kimse şaşırmıyor. Ancak tabii ki gereken önlemler alınıyor.
AMAÇ AŞİRETLERİ ETKİLEMEK
Ulusal Mutabakat Hükümeti’nin alan kazanımlarıyla daha önce Hafter’i destekleyen aşiretlerin taraf değiştirdikleri biliniyor. Sisi’nin son açıklamasıyla sahayı etkilemeye çalıştığı tespiti yapılıyor. Hem daha fazla aşiretin taraf değiştirmesini engellemeyi amaçladığı, hem de Mısır’ın bağı bulunan aşiretleri bir arada tutmayı hedeflediği belirtiliyor. Ancak sahada işlerin giderek kızıştığını söylemek yanlış olmayacaktır. Libya ordusu Sisi’nin açıklamalarını savaş ilanı saydığını açıkladı. Ulusal Mutabakat Hükümeti, kazanımlarını korumakta ve yeni kazanımlar elde etmekte kararlı. Ankara da bu kazanımların korunması ve sahada bunlara yenilerinin eklenmesi gerektiğinin altını çiziyor. Bu bakış açısı açıklamalara da yansıyor. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Türkiye’nin, sürdürülebilir bir ateşkes sağlanabilmesi için Hafter güçlerinin Sirte ve Cufra’yı boşaltması gerektiğini savunan UMH’nin bu duruşunu desteklediğini belirtti.
YENİ SÜREÇ
Yeni açıklama ve adımlarla daha da gergin süreçte iki konunun da altını çizmek lazım. Birincisi, Türkiye artık Hafter’i muhatap almayacak. Bunu Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu CNN Türk’te Gece Görüşü’nde, “Bundan sonra, Hafter gibi bir darbecinin, ‘Ateşkes yerine ülkeye, yönetime el koydum’ diyen bir kişinin masada olmaması gerekir. Bundan sonra muhatap alınmaması gerekiyor” sözleriyle açıkça dile getirdi. Yerine kim muhatap alınacak sorusunun yanıtı yok. Ya da “Yanıtı sahadaki gelişmeler belirleyecek” demek daha doğru olacaktır. Ulusal Mutabakat Hükümeti’nin sahadaki kazanımları belki de Hafter yerine bir muhatap arayışına da gerek bırakmayacaktır. Bu nedenle önümüzdeki süreçte sahadaki kazanımlara odaklanılacağını söylemek yanlış olmayacaktır.
Diğer yandan, bu süreçte askeri konularda dahil yeni adımlar da atılabilir. Türkiye ve Libya arasındaki mutabakat muhtıralarına dikkat çeken Dışişleri Bakanı’nın, “Önümüzdeki süreçte bu işbirliğinin kapsamı da genişleyebilir. Genişleyince bu kez anlaşmanın kapsamı da genişleyebilir, gözden geçirilebilir. İhtiyaca göre bunlar tadil edilebilir. Libya’daki danışmanlık gibi çalışmaların hukuki statüsünün belirlenmesi konularında görüşmeler devam ediyor” sözleri dikkat çekiciydi.
Paylaş