Paylaş
Peki o ayna toplumu ürkütüyor mu? Kimilerinin “Bunlar hep vardı, sadece bu kadar görülmüyordu” dediğini duyabiliyorum. Görülmemek, saklamak, korkmak, üstünü örtmek de sorun değil mi zaten?
* Bir sır bildiği için öldürülen kız çocuğu...
* Bir bebeğe tecavüz...
* İki genç kızın vahşice öldürülmesi...
* İstanbul’un ortasında tecavüz girişimi..
Bunlar sadece son dönemde yaşadıklarımız... Öldürülen kadın, tecavüze, istismara ve şiddete uğrayan kadın ve çocukların sayısı ise aldı başını gidiyor. Sorunun bir kadın ve çocuklar boyutu var, bir de genel olarak insan ilişkilerinde artan gerginlik, tahammülsüzlük ve ruhsal hastalıklardan kaynaklanan boyutu var. Hepimizin aklında aynı soru: “Ne oluyor? Bu topluma, bize ne oluyor?” Ben de bu soruyu çok kıymet verdiğim Psikiyatrist Yazar Dr. Gülseren Budayıcıoğlu’na sordum, toplumdaki genel hali şöyle özetledi:
TOPLUMLARDAKİ ÇÖZÜLME
“* Maalesef bu tür olaylarda bir artış var. Hatta bir bakıyoruz en güvendiğimiz insan grupları bile bu suçları işleyebiliyor. Bu aynı zamanda bir yayılma etkisine neden olur ve artar.
* Türkiye’de de dünyada da toplumlarda bir çözülme var.
* Ekonomik sıkıntı, olumsuzluklar önemli rol oynar. Maddi imkânsızlıklar insanın kendisiyle ilişkisini bozar. İntihar sayılarındaki artış da bunu gösterir.
* Cehalet ve eğitimin önemini yitirmesi ise diğer önemli nedendir.”
BAZI ÖZEL HASTALARA TAKİP SİSTEMİ GETİRİLMELİ
Gelelim son olarak hepimizi dehşete düşüren iki cinayete. 19 yaşındaki Semih Çelik’in iki kadını vahşice öldürmesine. Burada Semih Çelik’in 5 kez psikiyatri hastanesine başvurusu önemli bir tartışma konusunu oluşturuyor çünkü “ilaç kullanmak zorunda olan hastalar” için sıkı bir takip sistemi bulunmuyor. Gülseren Budayıcıoğlu’nun bu konudaki yorumları ise şöyle:
* Bunlar psikiyatrinin en ağır hastalıklarıdır. Hastanede medikal tedavi yapılır.
* Hastaneden bir süre sonra çıkarılırlar, her doktor mutlaka ağır hastalıklarda “İlaçların düzenli kullanılması” konusunda uyarıda bulunur.
* Dışarıdan baktığınızda hasta olduklarını kolay kolay anlamayabilirsiniz. İçe dönüktürler, hayalleri farklıdır ve tehlikelidirler.
* Doktorlar ilaçları bırakırlarsa, sürekli tedavi altında yaşamazlarsa, kendilerine ve çevrelerine zarar vereceklerini bilirler.
* Yüksek güvenlikli psikiyatri hastanelerinin sayısı artırılmalı.
* Bununla birlikte bu hastalar eğer evlerinde ilaç kullanımına devam edeceklerse mutlaka bir denetim sistemi getirilmeli.”
SORUN MİLLİ GÜVENLİK SORUNU
Hem ruhsal hastalıklar hem de kadına, çocuğa yönelik şiddet, tecavüz, istismar için artık ciddi adımlar atılmalı. Bunun için de ilgili tüm bakanlar, akademisyen, sivil toplum örgütleri ve uzmanlarla bir araya gelerek acil eylem planı ortaya koymalı. Örneğin Instagram nasıl bir anda kapatılabiliyorsa, çocukları olumsuz etkilediği belirtilen o siteler de hemen kapatılabilmeli. Bakanlıkların bir araya gelmesinin ve koordinasyonun önemi ise uygulamadaki sıkıntılar. Bu sıkıntıları ise şu sorularla ortaya koyabiliriz:
ŞİDDETLE MÜCADELEDE YANITLARI ARANAN SORULAR
* 6284 sayılı (Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun) yasa kapsamında hakkında koruma kararı verilen kadınlar için Şiddeti Önleme Merkezleri (ŞÖNİM) ile kolluk arasındaki koordinasyon sorunu mu var?
* 6284 sayılı yasa kapsamında verilen koruma kararlarının, kollukça uygulanıp uygulanmadığı, aracılığıyla takip ediliyor mu?
* Yaşanılan birçok kadın cinayetinde, alınan koruma kararları mahkemelerce ŞÖNİM’e iletilmesine rağmen, verilen kararların takibinde sorunlar yaşanıyor. Bunun nedeni personel eksikliği mi? Personeldeki eğitim sorunları mı?
* Tehdit altında oldukları mahkemelerce karar verilen kadınların korunması ile ilgili Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ile Aile Sosyal Hizmetler Bakanlığı arasında imzalanan protokollerin hayata geçirilmesinde yaşanılan problemler nelerdir? Aksama nereden kaynaklanıyor?
* İzmir’de Serpil Erfındık cinayetinde, İzmir Aile ve Sosyal Politikalar İzmir İl Müdürü hakkında dava açılmıştı. Benzer ihmalleri sergileyen kamu görevlileri yönünden yapılan herhangi bir idari soruşturma bulunuyor mu?
* Şikâyette bulunan kadının adresi ve kimliği şikâyet ettiği kişiye gönderiliyor. Bir nevi “Adresi bu, buyur” deniliyor. Bu uygulamadan vazgeçilecek mi?
* Kimliği ve adresi gizil tutulması kararı verilen kadınların başta SGK, pasaport gibi işlemlerini gerçekleştirme noktasında ciddi sorunları yaşadığı görülmekte. Buna ilişkin bir yasal düzenleme yapılacak mı?
BİTİRİRKEN...
Sorun sadece son dönemde tüyler ürperten olaylar zinciri değil. Soruşturma bitmeden “satanizm” diyenleri, sanatı, heykeli, hatta kız çocuklarının İslam hassasiyeti ile yetiştirilmediğini gerekçe gösterenleri de ekleyin bu soruna. Hatta “Tayt giymiş, gece yarısı sokakta ne işi vardı?” zihniyetini taşıyanlar da sorun! Konu siyaset üstü, eğitim ise toplumun her kesimi için şart. Belki de toplum için ruh sağlığı yasası gerçekten çıkarılmalı, tabii kavgasız, şiddetsiz bir oturumla...
Bitirirken Gülseren Budayıcıoğlu’nun önemli bir uyarısına yer vermek isterim. Yukarıda yazdığımız şiddet, kötülüğün artmasının en büyük zararı iyiliğe verdiğini belirten Budayıcıoğlu’na göre insanların birbirine güveni kalmadığı için toplumda iyilik hareketleri de ne yazık ki azalıyor.
Paylaş