Pandemi bitiyor mu
Maskeden, önlemlerden hepimiz sıkıldık. Dünya ekonomik açıdan sıkıştı. Ülkeler artık ya tedbirleri gevşetiyor ya da tamamen kaldırıyor. Türkiye açısından gözler yarın yapılacak Bilim Kurulu Toplantısı’nda. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca yaptığı açıklama ile toplantıdan çıkacak sonucun bir anlamda ipucunu verdi: “Bayramı bayram gibi kutlayacağız. Eski günlerimize döneceğiz. Kısıtlamanın daha çok olmadığı döneme inşallah geçiyoruz. Kişisel tedbirler daha çok öne çıkacak.”
Peki pandemi bitiyor mu? Maske takmaya gerek yok mu? Artık endemi dönemi mi? Sorularımı Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Profesör Mehmet Ceyhan’a yönelttim... Yanıtlarını madde madde paylaşıyorum:
‘PANDEMİ ENDEMİYE DÖNDÜ’ DENEMEZ
“Dünyanın her yerinde tartışma var. Hükümetler tedbirleri kaldırmak istiyor. Bilimadamları henüz erken diyor.
Vakalarda azalma dönemine girdiğimiz kesin. Ancak test yapma kriterleri zorlaştırıldı. Genç yetişkinlerde hastalık hafif geçiyor, bazıları farkında değil.
Buna rağmen azalma var. Ancak azalmayı tam dört kez yaşadık. Bu beşincisi. Çünkü pandemilerde düz çizgi yoktur. Artış dönemi, pik dönemi ve azalma dönemi olur. Yani zikzak bir çizgi çizer.
‘Salgın bitti’ psikolojisine girmemeliyiz.
Bir gün mutlaka bitecek. Ancak şu anda mı yoksa bir başka dalga daha olur mu bunu bilmek mümkün değil.
Pandemi endemiye döndü denemez, dünyada bunu bilecek kimse yok.
Üstelik ABD, Çin ve Güney Kore’de vaka sayılarında artış yaşanıyor.”
İŞ VATANDAŞA KALDI
Peki ne yapacağız? Özellikle de Bakan Koca’nın “Kişisel tedbirler önce çıkacak” sözünden ne anlamalıyız... İşte yanıtlar:
“Ekonomi ve sosyal hayat canlı tutulmalı ama normalleşme de kontrollü olmalı.
İş vatandaşa kaldı. Devlet belli ki maskeyi kaldıracak. Ancak kalabalıkta, kapalı alanlarda, ulaşım araçlarında insanlar kendilerini korumalı. Kronik hastalığı olanlar, yaşlılar ya da evinde hastası, yaşlısı olanların söz konusu alanlarda maske takmalarında yarar var.
Farklı ülkelerde yeni varyantlar görülüyor. Yurtdışı giriş ve çıkışlarına kontrol getirilmeli.”
ÖNÜMÜZDE ÜÇ OLASILIK VAR
Mehmet Hoca önümüzdeki üç olasılığı ise şöyle sıraladı:
“Virüs ortadan kaybolabilir. Yarasaya döner, orada yaşamaya devam eder. Bu durumda aşıya gerek kalmaz.
Virüs gücünü kaybederek devam eder, kış aylarında hafif solunum yolu enfeksiyonuna yol açar. Aşıya gerek kalmaz.
Virüs, grip gibi bir ağır hastalık olur. Bu durumda yıllık aşı olunması gerekir.
O DA VİRÜSE YAKALANDI
Bu arada başından beri virüsten korunmamız için neler yapmamız gerektiğini anlatan, aşının önemine dikkat çeken Mehmet Hoca da COVID’e yakalanmış. Yaklaşık iki-üç hafta önce. Neredeyse hiç belirti göstermeden, çok hafif geçirmiş. Aşının önemine bir kez daha dikkati çekerek: “Alınan virüs miktarı da çok önemli” dedi.
500 LİRALIK BANKNOT MU GELİYOR
DOLAŞIMDAKİ para yetersiz gerekçesiyle 500 liralık banknot basılacağı iddia edildi. Ben de üst düzey ekonomi yönetimine sordum.
Edindiğim bilgiye göre 500 liralık banknot basılacağı iddiası doğru değil.
Siyaseten de doğru bulunan bir adım değil.
Paranın dijitalleştiği bir dönemde banknot basmak bir yandan da doğru bulunmuyor.
İKİNCİ MACRON DÖNEMİ
FRANSA’da Emmanuel Macron oyların yüzde 58.2’sini alarak seçimi kazandı. Dünya ve NATO ikinci Macron dönemine hazır mı bilmem ama Avrupa Birliği sonuçtan pek memnun. Macron’un Türkiye’ye bayılmadığını biliyoruz.
Hatta Avrupa Birliği’ne katılmasını da istemiyor. Ancak yeni dönemde, dünyadaki konjonktür gereği belli ki iki ülke arasında diyaloğa ağırlık verilecek. Gelelim benim yanıtını merak ettiğim soruya:
Bağrı açık fotoğrafın z kuşağı ya da seçmen üzerinde etkisi olmuş mudur?
