Paylaş
Merkez Bankası’nın politika faizini yüzde 15’e indirmesinden bir gün önce Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın AK Parti grup toplantısında yaptığı konuşmada faiz indirimi konusundaki kararlı duruşu soru işaretlerini arttırdı. Üstelik karar da konuşma da politikayı yanlış bulan çevrelerce eleştirildi. Ben de sorunun peşine düştüm... Faiz indirimi politikasının nedenlerini Cumhurbaşkanlığı’ndaki üst düzey kaynaklara sordum. Yanıtları madde madde şöyle:
Hükümet faiz indirimiyle ortaya çıkan faturanın farkında. Bu fatura göğüslenecek. Bir anlamda acı reçete şimdi uygulanacak.
Başlıca nedeni erken seçim olmaması. 2023 seçimlerine kadar ana hedef yatırımları arttırmak, işsizliği azaltmak ve alt gelir grubunu rahatlatmak olacak.
İktidar, 2023 seçimlerine yüksek faiz, yüksek enflasyon ve yüksek işsizlik oranlarıyla gitmek istemiyor. Yatırımları arttırarak, işsizliğin azaltılması amaçlanıyor.
Bu politikanın seçilmesinde bazı ekonomik verilere güveniliyor.
Bu verilerin başında büyüme geliyor. Türkiye ekonomisi, 2021’in ikinci çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 21.7 büyüdü. Yıl sonunda ise çift haneye kadar çıkabilecek bir büyüme tahmini yapılıyor.
Diğer veri, ihracat rakamları. İhracat ekimde geçen yılın aynı ayına göre yüzde 20.2 artışla 20.8 milyar dolar oldu. Ocak-ekim döneminde ise ihracat geçen yılın aynı dönemi ile karşılaştırıldığında yüzde 33.9 artarak 181.8 milyar dolar oldu.
Hükümet aynı zamanda dünyada genel ekonomik tablonun da sorunlu olduğuna dikkat çekiyor.
Kaynaklar Türkiye’de “ekonomi yönetilemiyor” yönünde bir algı oluşturulmaya çalışıldığını iddia ediyor. Bunun da “psikolojik” olduğu iddiasında.
Son olarak Merkez Bankası’nın rezervlerinin de korunduğu belirtiliyor.
Cumhurbaşkanlığı’ndan üst düzey kaynaklar, faiz indirimi politikasını bu maddelerle gerekçelendiriyor. Bir buçuk yılda hükümet hedeflerine ulaşabilecek mi, göreceğiz. Ancak öyle ya da böyle, 2022 yılının zor geçeceğini söylemek yanlış olmayacaktır.
SİYASET SAHNESİNDE LİDERLER GÖRÜŞMESİ
CUMHURBAŞKANI Erdoğan’ın salı günü AK Parti grubundaki konuşmasında ekonomiye ilişkin verdiği mesajların ardından, Cumhurbaşkanı, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile; CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise, İYİ Parti Lideri Meral Akşener ile görüştü. Kılıçdaroğlu-Akşener görüşmesine iki partinin ekonomi kurmayları da katıldı. Millet İttifakı’nın, ekonomideki gelişmeleri masaya yatırdığı toplantı Ankara’da son dönemde CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun izlediği siyasetin devamı olarak görülüyor. “Ön alma” politikasını sürdürüyor yorumları yapılıyor. Ankara’da “sürpriz” olarak nitelenen Erdoğan-Bahçeli görüşmesinin ise Cumhurbaşkanı’nın daveti ile gerçekleştiği belirtiliyor. Ekonominin yanı sıra güncel meselelerin de ele alındığı görüşmeyle ilgili yapılan değerlendirmelere gelince...
Cumhurbaşkanlığı kaynakları, iki liderin ilişkilerinin ve uyumlarının çok iyi olduğunu belirtiyor.
İki liderin birlikte fotoğraf vermesinin ve iyi ilişkilerinin “istikrar” açısından önemli olduğuna dikkat çekiyorlar.
Kaynaklarım, AK Parti içinde farklı düşünceleri dile getirenlerin de bu fotoğraf sonrasında genel politikaya uyum sağlamak noktasına geri dönmek durumunda kaldıklarına da işaret ediyorlar.
Gelelim siyasetin son dönemdeki tartışmasına yani Cumhurbaşkanlığı seçiminde 50+1 oy oranı aranması tartışmasına... MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin bu konuda geri adım atılmaması gerektiği açıklamasının ardından konunun gündemden çıktığı yorumları yapılıyor.
Paylaş