Paylaş
Erdoğan, Avrupa Siyasi Topluluğu Zirvesi’nin yapıldığı Prag dönüşünde uçakta gazetecilerin sorularına özetle şu yanıtları verdi...
SAĞLAMA ALMAMIZ LAZIM
“(KKTC Dışişleri Bakanı bir açıklama yaptı, ‘BM’ye bir ay süre verdik ya bizi tanı ya da barış gücünü Kıbrıs’tan çek’ dedi. Çekmezse ne olur? Bir de kuşatma olarak görüyorlar ambargo ve silah kararını. Dolayısıyla acaba Türkiye ek takviyeye hazır mı? Karpaz’a bir Türk üssünden bahsediliyordu, Dedeağaç’a alternatif olacak şekilde. Türk üssü hazırlığımız var mı?)
Bu konuda biliyorsunuz biz kimsenin düşünmediği bir dönemde ne yaptık? İlk işimiz İHA’ları, SİHA’ları Kuzey Kıbrıs’a yerleştirdik. Şu anda İHA ve SİHA’larımız oradalar ve bu söylediğiniz yerle ilgili konuda da yine benzer şeyler olabilir. Bunun olması da zaten haktır. Çünkü Kuzey Kıbrıs’ı dört bir yandan, her yönüyle bizim sağlama almamız lazım. Olsa da olmasa da zaten bizim şu anda kendi ana karamızdan uçaklarımız kalktığı anda zaten anında Kuzey Kıbrıs’ta. Herhangi bir sıkıntı orada da söz konusu değil.
ANASTASİADİS ARAYA BİRİLERİNİ SOKTU
Bir de bu akşam (önceki akşam) Anastasiadis, ‘İlla bir görüşelim, konuşalım’ filan dedi. Araya birilerini de soktu. Dedim ki ‘Başkan sen şimdi zaten gidiyorsun.’ İki ay sonra ayrılıyor. Dedim ‘Böyle bir zamanda bunlar konuşulmaz.’ Ayrıca dedim ki ‘Siz hep bir yerden bir talimat alıyorsunuz. Bu talimatlarla falan zaten bu işler yürümez.’ Onun için bunların ipiyle kuyuya inilmez. Aksi takdirde kuyuda kalırsın.
İSTEDİĞİ YERE GİDEBİLİR
(Kemal Kılıçdaroğlu’nun 9-13 Ekim arası ABD ziyareti var. Kamuoyunda da çok tartışıldı. Kendisi de “icazet almaya gitmiyorum” dedi.) Onlar beni iyi takip etmiyorlar. Biz bir defa ilk seçimi yaptığımızda ve bu seçimden de açık ara büyük bir başarıyla birinci parti olarak çıktıktan sonra gitmiştik. Ben o zaman bir Avrupa seyahati yaptım, Avrupa ülkelerini dolaştım. Bir de Amerika’ya gittim. Avrupa’da Chirac’la, Schröder’le görüşmüştük. Lüksemburg’un Başbakanı Jean-Claude Juncker’le de görüşmüştük. Hatta Juncker’e bir gazeteci ‘Siz normalde seçilmişleri karşılıyorsunuz’ demişti. O da dedi ki ‘Demokrasi sandıktır. Biz sandıktan çıkana saygı duyarız. Erdoğan sandıktan çıktı. Ben ona demokrasinin gereği olarak saygı duyuyorum ve kimseyi de rahatsız etmesin.’ Geldi beni bir de havaalanına kadar uğurladı. Ben Bay Kemal’i de hiç önemsemiyorum, gidebilir. Mevla dünyayı kulları için yaratmış. Herkes istediği yere, istediği zaman gidebilir. Yani onun bu derdi bizi niye ilgilendirsin.”
KILIÇDAROĞLU’NA: PAS VERDİ, BİZİM DE GOLÜ ATMAMIZ LAZIM
Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun başörtüsüyle ilgili yasal düzenleme çağrısına karşılık kendisinin yaptığı anayasal düzenleme teklifi hakkındaki bir soruyu şöyle yanıtladı:
“Aslında Kılıçdaroğlu’nun ortaya attığı bu tez, siyaseti ne kadar bilmediğini gösteriyor. Bir defa ortada şu anda yasal bir düzenlemeyi gerektirecek bir durum yok ki. Şu anda bu haliyle kızlarımız üniversiteye, ortaöğretime gidebiliyor mu, polis olabiliyor mu, asker olabiliyor mu? Evet. Bayram değil seyran değil, nereden çıktı bu iş? Sen dürüstsen, o zaman gel bunu Anayasa’ya alalım ki bundan sonra kimse bu işin üzerinde oynayamasın. Hemen ne yaptılar? Onun malum bir adamı var. “Desteklemeyeceğiz” dedi. Öyle de olsa şu anda ben çalışmayı başlattım. Devlet Bey’le de görüştüm. Bu işi hemen Meclis’e sunalım. Tabii ne olacak sunacağız? Anayasa değişikliği olarak.
HADİ BAKALIM GÖRECEĞİZ
(Sadece bu konu mu, hepsi beraber mi?) Aile filan hepsi bu işin içinde. Öyle bir şey yapıyoruz ki hadi bakalım görelim seni. Bu işte ne kadar samimisin, değilsin; göreceğiz.
(Ailenin korunmasına yönelik değişikliklerle ilgili bir hazırlık var mıydı? Onun kararını hemen mi verdiniz?) Aile kavramı bizim olmazsa olmazımız zaten. Şimdi bizim bunun çalışmasını da yapmamız lazım. Çünkü son zamanlarda topluma LGBT’yi soktular. LGBT’yle bizim aile yapımızı dejenere etmenin gayreti içerisine girdiler. Biz kimlerin LGBT’ci olduğunu biliyoruz zaten. Ama bunu da aile olarak gelip oraya koyalım. Burada da çıksın bakalım neresinden savunacak onu da görelim.
SANTRFORLUKLA GEÇTİ
(Başörtüsü konusunda önceden düzenleme yapma kararınız varsa, Kılıçdaroğlu öğrenmiş olabilir mi?)
Başörtüsüyle alakalı herhangi bir şey yoktu. Niye? Çünkü bizim böyle bir problemimiz yoktu. Bu beyefendi getirdi bunu gündeme koydu. Bu pek pas vermekten de anlamaz ama farkında olmadan bize bir pas verdi. Bizim de golü atmamız lazım. Bilmiyor benim ömrümüm santraforlukla geçtiğini. Artık Allah’ın izniyle Sayın Kılıçdaroğlu gibileri bu ülkenin başına gelemeyeceğine göre bu millet bunları derdest etti, bitti. Bundan sonra artık benim milletim çok daha özgür bir hayatın tadını yaşayacak.
O MASADA GAZI VERDİLER
(Başörtüsü, Kılıçdaroğlu’nun gündemine nasıl bir anda geldi) Bir defa yasal bir düzenlemeyi gündeme getirmesi bile çok çok gayriciddidir. Üstelik de o masanın etrafında olanlardan bir tanesi, utanmadan sıkılmadan biz de destekleyeceğiz diyor. Kimlerin olduğunu anlayın artık. Gazı verdiler, sonra da destekliyoruz diyorlar.”
Paylaş