Paylaş
ANKARA’DA DURUM CİDDİ Mİ?
Ankara’ya dönünce tüm sohbetlerde duyduğum soru aynı: “Ankara’da hastanelerde yer yokmuş, rakamlar çok yüksekmiş, doğru mu?” Ben de soruyu doğrudan Bilim Kurulu üyesi Afşin Hoca’ya yönelttim:
“Güneydoğu Anadolu bölgemizle Ankara, Konya ve Karaman illerimizi kapsayan Batı Anadolu bölgemizin yeni tanı konan vaka sayılarında ilk iki sırayı paylaştığını görüyoruz. Ülkemizin pandemiyle mücadelede amiral gemisi olan Ankara Şehir Hastanemiz ve fedakâr sağlık çalışanlarımız sayesinde durum kontrol altındadır. Ayrıca birçok ülkede sadece entübe hastalara verilebilen Favipiravir isimli antiviral ilaç, artık ülkemizde üretilebiliyor. Biz de hekimler olarak bu ilacı hastalarımıza hastalığın çok erken döneminde başlayabiliyoruz. Bu da bize risk faktörleri olmayan, yaşamsal bulgularında herhangi bir anormallik olmayan pozitif hastalarımızın evlerinde izole olarak tedavilerini almaları imkânını sağlıyor. Acil servislerdeki yoğunluk görüntülerinin çoğu zaman kaynağının, herhangi bir klinik belirtisi olmayan veya burun tıkanıklığı, boğazda yanma gibi basit belirtileri olan, pozitif bir kişiyle uzaktan temas etmiş kişilerin genel kontrol ve test yaptırmak amacıyla yaptığı başvurular olduğunu söyleyebiliriz. Bu kişilerin de aile hekimlerine veya polikliniklerimize başvurmaları daha uygundur.”
MAKYAJ MALZEMESİ KULLANIMINA, GÜZELLİK SALONLARINA DİKKAT!
Afşin Hoca, hastalığın bulaştırıcılığında veya hastalık yapıcı etkisinde herhangi bir değişiklik olmadığını söyledi. Yani virüs etkisini kaybetmiş değil. Afşin Hoca, bir düğünde aynı makyaj malzemesinin kullanılması sonucu 35 kişinin virüse yakalanması konusunu sorunca önemli uyarılarda bulundu:
“Güzellik salonları, kuaförler, cilt bakımı yapan yerlerde çalışanlar mutlaka maske ile burnunu kapatmalı, siperlik kullanmalıdır. Ayrıca dezenfekte edilmemiş ve makyaj malzemesi gibi dezenfekte edilemeyen malzemelerin kesinlikle ortak kullanılmaması lazım.”
OKULLAR YENİDEN GÖZDEN GEÇİRİLİR
Peki sonbaharda ne olacak? Afşin Hoca mevsimsel grip gibi diğer solunum yolu enfeksiyonlarının da sonbahar ve kış aylarında yükselişe geçtiğini hatırlattı. Ben de kendisine vaka sayıları artmaya devam ederse okulların bu yılı da uzaktan eğitimle geçirme ihtimali olup olmadığını sordum.
“Bu ihtimalin var olduğunu göz ardı edemeyiz. Vaka artış hızının yükselmesi durumunda okulların açılma kararı yeniden gözden geçirilebilir. Zaten Milli Eğitim Bakanlığımız da eğitimin kademeli ve seyreltilmiş bir biçimde yürütüleceğini açıklamıştı. Tedbirsiz davranışlar, okulların açılması da dahil birçok faaliyeti tehlikeye atabilir.”
KAMPANYA ÇAĞRISI
Olasılık bu, uyarılar ise ciddi. Diğer yandan, bu yılın da uzaktan eğitim ile geçme olasılığına karşı çocuklarımız için harekete geçmeliyiz. Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü geçen nisan ayından itibaren ihtiyacı olan çocuklara bilgisayar temin etmeye çalıştıklarını söyledi. Ancak Türkiye’nin dört bir yanında bilgisayarı olmayan çocuklar olduğunu hatırlattı. Birden fazla çocuğu olan ailelerin evlerinde tek televizyon bulunabildiğine de dikkat çekti. Canan Güllü iş dünyasına ve hepimize seslendi:
“Uzaktan eğitim için çocukların ihtiyaçlarını bakanlık tespit etsin. İş dünyası, bireyler harekete geçelim. Buradan çağrı yapıyorum: Öğrenciler bize bildirilsin, biz de bu kampanya ile iş dünyası ve gönüllülerle eksikleri hep birlikte tamamlayalım...”
Paylaş