Paylaş
Türkiye’de kadın olmanın iki saniyesidir o... Gözlerimden yaşlar akarak döne döne izlediğim o görüntü...
Özellikle de karanlığa kaldıysanız, ensenizde bir tedirginlik duyarsanız... Ya da arkanızdan birinin geldiğini hissederseniz... Adımlarınızı bozmadan şöyle bir geriye dönüp bakma ihtiyacı hissederseniz. İki, üç, bilemediniz dört saniye sürer. Tıpkı Ceren gibi... Kamera görüntülerinde onun omzundan geriye bakışı iki saniye sürmüş... Kaç Ceren var aramızda? Ya da daha doğrusu kaç kadın o tedirginliği hiç yaşamadı? Türkiye’de ya da Türkiye gibi bu mücadelede bir türlü başarı elde edememiş ülkelerde kadını anlatan görüntüdür bu.
OH OLSUNCULARA TEDAVİ ŞART
Pes kardeşim! Nasıl hastalıklı bir kafanız var sizin? Bir genç kızın, bir kadının, bir insanın öldürülmesini giyimine, gezmesine, şuna buna nasıl bağlarsınız? Bundan nasıl keyif alırsınız? Nasıl “Oh olsun” dersiniz? Siz hastasınız ve mutlaka tedavi olmalısınız. Ne giydiğimiz, içtiğimiz, yediğimiz, hatlarımız sadece bizi ilgilendirir!
AYŞE TUBA ARSLAN’IN ARDINDAN
AYŞE Tuba Arslan... Eskişehir’de eski eşi tarafından başına satırla vurularak öldürüldü. Yaptığı her şikâyet, savcılık tarafından uzlaştırma bürosuna gönderildi. Geçen yazımda, “Şiddetle uzlaştırmayın kadınları, uzlaşmaya da mecbur bırakmayın” demiştim. Bu konuda hem Adalet Bakanı Abdulhamit Gül ile hem de Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu ile konuştum. Barolar Birliği’nin önerisi üzerine Adalet Bakanlığı’nın öncülüğünde, ilgili bakanlıkların da katılımıyla önemli bir adım atılacak.
KADINLARIN YANINA KADIN AVUKATLAR
Şiddet önleme ve izleme merkezlerinde barolar alanında uzman kadın avukatlar görevlendirecekler. Hem merkezde hem de alanda görev yapacaklar. Mağdurun yanından süreçteki hukuki ve idari adımlarda ayrılmayacak, sahada hukuki prosedürleri üstlenecekler. Hizmetin mağdurun ayağına gitmesi hedefleniyor. Neden önemli? Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu “Kadın birçok süreçte yalnız kalıyor. Kabul edelim, erkek egemen sistem kadını zorluyor ve ne yazık ki caydırmaya çalışıyor” dedi. Adalet Bakanı, Ayşe Tuba Arslan’ın ölümüne dikkat çekerek anlattı:
“Şimdi burada kadıncağız emniyete gitmiş, aynı kişi onu belki 10 defa görmüş. Burada bir şekilde bir eksikliğin olduğu ortada. Barolarla konuştuk. ‘Şiddet önleme merkezlerine avukat koyalım’ dedik. Eskişehir örneğinde bir avukat olsaydı, belki ‘Tedbir ihtiyacı var’ diyerek yapılması gerekeni yapacaktı. Sürece bir bütün olarak bakıyoruz.”
Adalet Bakanı, ilgili bakanlıklarla da çalışmaların yürütüldüğünü söyledi. Öngörülen sistemi özetleyecek olursak:
Şiddeti önleme ve izleme merkezlerinde baroların avukatları bulunacak.
Mağdurların süreçleriyle avukatlar ilgilenecek.
Çözülemeyen sorunla karşılaşılması durumunda avukat o ilin baro başkanını; baro başkanı da vali ya da emniyet müdürünü arayacak. Böylece hızlı bir karar ve önlem alma süreci hayata geçirilecek.
Çalışmanın en kısa sürede tamamlanarak uygulamaya geçirilmesi planlanıyor.
ŞİDDETLE UZLAŞTIRMAYIN
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’e de söyledim, “Kadınlar şiddetle uzlaştırılmasın” dedim. Bakan, “Biz bu alanlarla ilgili aile hukuku çalıştayı yaptık” açıklamasını yaptı. İlgili sivil toplum örgütlerinin, akademisyenlerin, ilgili kurumların görüşlerine başvurulduğunu belirtti. Adalet Bakanı, “Uzlaştırmada da bir daraltma yapılacaksa elbette parlamento bunu değerlendirebilir. Kanun, düzenleme, geçenlerde de söyledim, gerekiyorsa anayasa... Bir kadının canı için her şeye değer” dedi.
Paylaş