Paylaş
“Şeker gibi bir bayram geçsin” demek, yaşanan deprem felaketinin ardından çok zor. Felaketin sonuçları hiçbir zaman unutulmasın, dayanışma ruhunu da kaybetmeyelim.
Seçimlere artık bir aydan az bir zaman kaldı. Bu sürecin de huzurlu, kavgasız geçmesini diliyorum. Tabii dilemekle olmuyor, süre azaldıkça siyasi tansiyon yükseliyor. Bu tansiyonun birilerinin oyununa gelip de sokaklara yansımaması tüm ülke için çok önemli. Sosyal medyada olan biten ise dönme dolap gibi, neyin doğru neyin operasyon olduğu koca bir soru işareti ile ortada duruyor. Son günlerin en çok konuşulan başlıklarından biri seçimlere müdahale edileceği iddiası...
SEÇİMLERE MÜDAHALE TARTIŞMASI
Türkiye ne vakit seçim sathı mahaline girse, peşe peşe iddialar herhangi bir delil olmadan ortaya saçılır, böylece safların sıkılaştırılması amaçlanır. En geleneksel iddia ise sandık güvenliğine yönelik “Sandığa sahip çıkın” söylemidir. Peki, bu ne demek? Yani seçmen sandığa nasıl sahip çıkacak? Bireyler ne yapacak da kime karşı oylarını ve sandığını çaldırmayacak? Aslında bu soruların basit bir cevabı var. Daha doğrusu oyların sayımı ve sandıkların muhafazasının nasıl yapılacağı açık ve net. YSK internet sayfasında tüm bilgilere ulaşabiliyorsunuz. İşte konuyla ilgili genelge (https://www.ysk.gov.tr/doc/dosyalar/docs/genelge/2015Pdf/2015MV-Genelge135.pdf) maddelerinden bazıları..
- “Sandık kurulu başkan ve üyeleri, oy verme günü, göreve başlamadan önce, ilk iş olarak, sandık başında bulunanlar önünde birer birer aşağıdaki şekilde ant içer. ‘Hiçbir tesir altında kalmaksızın, hiç kimseden korkmadan, seçim sonuçlarının tam ve doğru olarak belirmesi için, görevimi kanuna göre, dosdoğru yapacağıma, namusum, vicdanım ve bütün mukaddesatım üzerine ant içerim.’
- Sandık çevresinde (Sandık çevresi, sandık kurulunun görev yaptığı yer merkez olmak üzere 15 metre yarıçaplı çevredir.), sandık kurulu başkan ve üyeleri, adaylar, milletvekilleri, o sandık bölgesinde kayıtlı seçmenler ve o sandıkta görevli müşahitler ile bina sorumluları ve çağrı üzerine gelen görevli kolluk güçlerinden başka kimse bulunamaz.
- Şu kadar ki siyasi partilerin seçim kurullarına bildirdikleri itiraza yetkili kişiler ile temsilciler, seçim kurullarınca önceden kendilerine verilen belge ile sandık çevresinde bulunabilirler. Medya mensuplarının sandık çevresinde, sandık başı işlemlerine engel olmamak şartıyla, haber amacıyla görüntü ve bilgi elde etmeleri de serbesttir.”
İŞİN ÖZÜ NE?
- Sandıklara sahip çıkmak için öncelikle siyasi partiler sandık kuruluna üye gönderecek. Görevlileri sandık başından ayrılmayacak.
- Ancak son günlerde işin aslı bu değil.
- Zira bu iddiayı dillendirenler aslında moda tabiriyle gerçeklikten ziyade algı yaratmanın peşindeler.
- Yani amaç olası bir kayıpta suçu başkasına yüklemek. Ya da kitleleri sokağa dökmek.
- Oylarının sayılması, tasnifi, ıslak imzalar, oyların muhafazası vs hepsinde tüm siyasi partilerin temsilcilerinin yanı sıra yerel halk da gözlemci olarak bulunabiliyor yasa gereği.
- Kısacası kimse oyuna gelmesin, o gün görevinin başında olsun.
YABANCI ÜLKE MÜDAHALE İDDİALARI
Sandığa nasıl sahip çıkılacağını aydınlığa kavuşturduk derken şimdi de Rusya’nın 14 Mayıs seçimlerine müdahale edeceği iddiaları peşi sıra geldi. Bu sefer delilleri de var. “Twitter’daki Rusya ve Macaristan kaynaklı bot hesapların muhalefetin görünürlüğünü azaltmayı hedeflediğini” tespit ettiklerini söylüyorlar. Sandık güvenliği ya da sandığa sahip çıkılması ile Twitter’da bolca bulunan ve parayla da satın alınabildiği ortada olan bot hesaplarının ne alakası var?
RUSLARIN SEÇİMLERE MÜDAHALE ETTİĞİ İDDİALARI VE BATI’NIN ÇİFTE STANDARDI
Daha birkaç gün önce dört ABD vatandaşı ve Rus istihbarat görevlisi olduğu belirtilen üç kişi, Amerikan vatandaşlarını Rus hükümetinin yasadışı ajanları olarak kullanmaya teşebbüsle suçlanıp gözaltına alındı FBI tarafından. Zanlılar yine bildik bir nedenle, yani Rusya yanlısı propaganda yayarak ABD’deki seçimlere müdahale etmeyi amaçlamakla itham edildi. ABD Adalet Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, dört ABD ve üç Rus vatandaşı, ABD’de uzun yıllara yayılan dış kaynaklı bir algı operasyonu yürütmek üzere Rusya’nın Federal Güvenlik Servisi (FSB) ile birlikte ve Rus hükümeti adına çalışmakla suçlanıyor. “Dış kaynaklı bir algı operasyonu” ifadesi özellikle dikkatimi çekti.
DIŞ KAYNAKLI ALGI OPERASYONU MU DEDİNİZ
Zira Türkiye zaten bununla yıllardır karşı karşıya... Hem de ABD’de bulunan FETÖ’cüler tarafından. Peki ne oluyor? Hiçbir şey.
- Bu konudaki şikâyetlerimiz hiç dikkate alınmıyor. Ne Twitter ne de YouTube tarafından.
- Özellikle de seçim yaklaştıkça bu FETÖ’cü hesapların tezviratları, yalanları sınır tanımıyor.
- Lakin ABD’nin, bu algı operasyonlarına kulakları tıkalı. Gözleri de kör.
- Bakalım nereye kadar sürecek Batı’nın bu çifte standart yaklaşımı.
MUHARREM İNCE: ‘BEN GENÇLERİN GÖZÜNDE YAŞAMA SEVİNCİNİ TEMSİL EDİYORUM’
Dansı ile gençler arasında bir akım oluşturdu Muharrem İnce. Şimdi de o dansı seçim şarkısıyla miting meydanında yaptı. Emel Müftüoğlu’nun “Faka Bastın” şarkısını seçim şarkısı olarak seçen isim bizzat kendisi. Orijinal sözleri de epey manidar:
“Bastın faka bastın beni fazla hafife aldın.
Sustum diye yuttum diye oh be uyuttum sandın
Bastın faka bastın bal gibi de yanıldın
Çantada keklik sandın da bak sen açıkta kaldın.”
Dikkatimi çekince şarkıyı bu yüzden mi seçtiniz diye sordum, “Hiç ilgisi yok, müzik güzeldi” yanıtını aldım. Gençlerin kendisine yönelik ilgisi, sosyal medyadaki paylaşımlarını da değerlendirdi ve şunları söyledi:
- “Ben gençlerin gözünde yaşama sevincini temsil ediyorum.
- Bu gençlerin babalarından büyüğüm ben ama gülümsemek ve mutluluğu temsil ediyorum.
- Bilim ve gelecek diyorum, bunu da mutlulukla söylüyorum.”
Paylaş