Paylaş
HAMAS’ın “Bizim Hikâyemiz” başlığı ile yayımladığı “Aksa Tufanı Operasyonu”nu neden yaptıklarını anlatan 16 sayfalık rapor bu vurucu cümleyle başlıyor. Bu cümle tam 105 yıl boyunca toprakların yüzde 98.5’una hakim bir milletin nasıl yerinden edildiğini, küçücük alanlara sıkıştırıldığını, topraklarından ve evlerinden kovulduğunu dünyanın yüzüne çarpıyor. Ana hatlarıyla ne anlatılıyor?
* 105 yıllık süreçte Filistin halkının çektiği baskı, zulüm, adaletsizlik, evinden ve toprağından olma, mülteci kampında yaşamak zorunda kalmak.
* Gazze’nin 17 yıldır uygulanan blokajla, dünyanın en büyük açık hava cezaevine dönüştürülmesi.
* Sadece 2000-2023 tarihleri arasında İsraillerin 11 bin 229 Filistinliyi öldürdüğü, 156 bin 768’ini yaraladığı ve bunların büyük bir bölümünün sivil olduğu.
Tüm dünyanın gözü önünde onlarca yıldır yaşananların özetinde bir başka cümle daha var özellikle Batı medeniyetine hatırlatılan: “Yahudiler Nazi Almanyası’nın etkisine maruz kaldı. Yahudi sorunu özünde bir Avrupa sorunudur. Filistin halkı her zaman zulme karşı durmuştur.”
ATEŞE ATACAK ADIMLAR
Rapora kısa bir ara verip, yukarıdaki cümlenin ne anlama geldiğine bakalım. Özünde Avrupa’nın sorunu bizzat Batı eliyle Ortadoğu’ya taşındı, taşınmakla kalmadı, sadece o bölgeyi değil tüm Ortadoğu’yu ateşe atacak adımlar atıldı. Filistinlilerin acısı ise yıllar boyunca görmezden gelindi.
* ABD 6 Aralık 2017’de Kudüs’ü resmen İsrail’in başkenti olarak tanıdı, karar Amerikan Büyükelçiliği’nin Tel Aviv’den Kudüs’e taşınmasıyla sonuçlandı. Dönemin onlarca yıllık Amerikan politikasını alt üst etti. Bu kararın bölgede bir kalkışmayı ateşlemekle kalmayacağı, küresel güvenlik üzerinde de vahim etkisi olabileceği öngörülmüştü.
* Aslında aktörler bu kararın iki devletli çözüm ve bağımsız egemen bir Filistin devleti oyalamasını bile yok edebileceğini öngörüyordu.
* Kısacası uluslararası arenada oynanan kumar ile Filistin meselesinin siyasi çözüm süreci göz ardı edildi.
ABD VE BATI’NIN TUTUMU
Tekrar HAMAS’ın raporuna dönecek olursak, ABD ve Batılı ülkelerin tutumu ve bu tutuma HAMAS’ın bakış açısı da net bir şekilde yer alıyor. Özetle şu mesajlar veriliyor:
* “ABD ve müttefikleri yıllar boyunca acı çeken Filistin halkına hiç dikkat etmedi. İsrail’in saldırganlığı insan hakları örgütlerince belgelenmiş olmasına rağmen ABD ve Batılı ülkeler İsrail’in saldırganlığını örtbas etti.
* ABD ve Batı İsrail’e hukukun üzerinde devlet muamelesi yaparak; işgalin uzaması, genişlemesi, Filistin halkına baskı yapması için İsrail’e gerekli kılıfı sağladı. Bu nedenle ABD ve Batı ülkelerini suç ortağı olarak görüyoruz.”
Rapora göre HAMAS 7 Ekim Aksa Tufanı operasyonunu tarihsel gerçekler, yaşanan acılar, uluslararası toplumun kayıtsızlığı nedeniyle “gerekli bir adım” olarak görüyor. Bu nedenle de “işgalden kurtulma ve toprakları geri alma çerçevesinde savunma eylemi” olarak nitelendiriyorlar. 7 Ekim’den bu yana yaşanan süreçte İsrail’in dezenformasyonlarının anlatıldığı raporda “Aksa Tufanı operasyonu sırasında İsrail’in güvenlik ve askeri sisteminin tamamen ve hızla çökmesiyle bazı aksamalar ve Gazze ile operasyon bölgelerini birbirinden ayıran tel örgülerde geniş gedikler açılmasıyla kaos yaşanmış olabilir” ifadesi de dikkati çekiyor. Gelelim iki İsrail gazetesine dayandırılarak paylaşılan habere... Raporda İsrailli sivilleri ise İsrail güvenlik güçlerinin öldürdüğü iddia ediliyor.
ADALET DİVANI’NDAN BEKLENTİ
HAMAS’ın talebi Uluslararası Adalet Divanı’nda tüm suçların soruşturulması. Bunun için de başta ABD yönetimi olmak üzere Batılı ülkelere çağrıda bulunuyorlar. Ayrıca mahkemeye de “Derhal işgal altındaki Filistin’e gelerek, suçları ve ihlalleri araştırın” diyorlar..
ANKARA NE DİYOR?
Rapor Ankara’da da yankı buldu. Aslında Türkiye’nin konuya bakış açısı BM Genel Sekreterliği ile aynı çizgide.
* HAMAS, Aksa Tufanı’nı bir sabah aniden kalkıp yapmadı. Asıl neden yıllardır süre gelen İsrail işgali ve bunun yarattığı semptomdur.
ESİR TAKASI YAKIN TAKİPTE
Türkiye, elinden gelen katkıyı sağlamaya devam ediyor. Gelişmeler yakından takip edilirken, esir takası konusunda da Katar dahil tüm aktörlerle görüşme yapıyor. Ankara, sorunun çözümü için gereken her yerde devreye girmeye hazır.
Paylaş