Paylaş
Bunun tam 20 yılını ise iktidarda geçirdi. 20 yıllık iktidara peş peşe yapılan reformlar, vesayetlerle ve terör örgütleri ile mücadele, milli sınırların korunması, 15 Temmuz darbe girişimi gibi başlıklar damga vurdu. Yaşananların bazıları bir ülke için de siyasi iktidar için de zordu. Bu zorluklar farklı bazı mücadele yöntemlerini de beraberinde getirdi. Üstelik bunlara son dönemde salgın, savaş ve her ikisinin tüm dünyada neden olduğu ekonomik kriz eklendi. 21 yılın sonunda AK Parti bir kez daha seçime hazırlanıyor. Elinde ise yola çıktıkları ilk gün altında Kurucular Kurulu’nun adı bulunan kuruluş manifestosu var. O manifesto bence bugün de yol gösterici bir nitelik taşıyor. 21 Yıl önce Türkiye’nin siyaset, ekonomi ve toplumsal yaşamdaki ciddi problemlerine dikkati çeken AK Parti “Türkiye bu sorunların üstesinden gelecek, dinamik ve vizyon sahibi bir ‘siyasi oluşum’ bekliyor” cümlesiyle yola çıkarak; aşağıdaki hedefleri sıralamıştı:
“- Ekonomik kalkınma hamlesini başlatacak, gelir dağılımındaki bozuklukları düzeltecek, yoksulluğu ortadan kaldıracak, küskünlükleri giderecek; birleştirici, kucaklayıcı, toplumsal barışı temin edici, kurumlarla yurttaşlar arasında güven sağlayıcı, yeni ve dinamik bir siyasi irade gerçekleştirebilir.
- ‘Herkes özgür olmadıkça kimse özgür değildir’ özdeyişi, partimizin temel ilkelerindendir.
- Partimiz, bireyi bütün politikaların merkezine alarak demokratikleşmenin sağlanmasını, temel insan hak ve özgürlüklerini temin etmeyi ve korumayı en önemli ödevleri arasında sayar.
- Partimiz, Türkiye Cumhuriyeti’nin birlik ve bütünlüğünün, laik, demokratik, sosyal hukuk devletinin, sivilleşmenin, demokratikleşmenin, inanç özgürlüğünün ve fırsat eşitliğinin esas kabul edildiği bir zemindir.
- Toplumları ve devletleri tahrip eden yozlaşma, yolsuzluk, usulsüzlük, çıkarcılık, iltimas, hukuk önünde ve fırsat açısından eşitsizlik, ırkçılık, partizanlık, despotluk gibi olumsuzluklar partimizin en yoğun mücadele alanlarıdır.”
Bunların yanı sıra atılacak adımlar da net bir biçimde yer aldı bu manifestoda. Ben sadece kısa bir özetine yer vereceğim. Merak edenler AK Parti’nin sitesinden tüm ayrıntılarına ulaşabilir:
“- Evrensel ölçülerde hak ve özgürlüklere dayalı bir anlayışı tüm alanlara yayacak,
- Türkiye’nin karşı karşıya bulunduğu kronik sorunları kökten çözecek,
- Ülkemizi sürekli üreten ve üreterek büyüyen bir ülke haline getirecek,
- Gelir dağılımındaki uçurumu ortadan kaldıracak, böylece tüm halkımızın refah seviyesini yükseltecek,
- Kamusal yaşamın her alanında tam şeffaflık ve hesap verme anlayışını hâkim kılacak.”
Bunları niye hatırlattım? AK Parti’nin birçok alanda attığı önemli adımlar unutulamaz. Ancak gelinen noktada toplumun bazı kesimleri tarafından yöneltilen eleştiriler hatırlanınca, bu manifestonun yeniden hatırlanmasında ve uygulanmasında fayda olduğunu düşünüyorum. Manifestoda, “AK Parti, gücünü halktan alan kadro hareketidir. Burada katı yargılar değil, ilkeler; tekelci akıl değil, kolektif akıl hâkimdir” ifadesinin de yer aldığını hatırlatmak isterim. 2002 seçimlerini AK Parti’ye bu yol haritası kazandırmıştı. Bu yol haritasının ve ayrıntılarının Türkiye’de tüm kesimlerin üzerinde uzlaşacağı maddeler olduğuna şüphe yok. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Twitter hesabından yayımladığı mesajda “14 Ağustos 2002’de hangi heyecanla yola çıktıysak bugün de aynı heyecanı yüreğimizde taşıyoruz. Gönülleri fethetmek, kalpleri kazanmak için aynı kararlılıkla yolumuzda yürüyoruz” ifadesini kullandı. Öyle sanıyorum ki ilk manifesto 21 yıl sonra yeniden AK Parti’nin yol haritasını oluşturacak.
ECZACILAR NEDEN KIRGIN, KIZGIN
Yarın Türkiye’nin tüm eczacı odası başkanları Ankara’da toplanıyor. Hem Sağlık Bakanlığı’nın yeni yönetmeliğini hem de eylem sürecini konuşacaklar. Geri adım atmaya niyetleri yok. Nedenlerini ise Ankara Eczacı Odası Başkanı Taner Ercanlı anlattı:
“◊ Ana sağlık personeli doktor, diş hekimi ve eczacı diye geçer. Ne yazık ki bu yönetmelikte eczacılar dışarıda tutulmuş. Bu nedenle de yönetmeliği dava ediyoruz.
- Eylem kararımızın temel nedenleri:
EYLEM KARARINI KALDIRMAK İÇİN BEKLENTİLERİ NELER
Eczanelerin kapanması da dahil eylem kararı durdurulamaz mı? Bunun için ise eczacıların bazı talepleri var. Ercanlı’nın açıklamaları şöyle:
“- Mevcut ilaç fiyat kararnamesi göstermelik değil, eczane ekonomilerine hayat verecek şekilde güncellenmeli.
- Eczacı kârlılıkları ve kârlılığa etken ilaç baremleri arttırılmalı.
- Kamuda çalışan ve emekli eczacıların özlük hakları ve çalışma koşulları iyileştirilmeli, kamuya yeterli eczacı istihdamı sağlanmalı.
- Eczacılık fakültelerine getirilen baraj düşürülmeli ve yeni eczacılık fakültesi açılışına engel olunmalı, mevcut yetersiz fakülteler ise Ar-Ge merkezine çevrilmeli.”
BANA MÜSAADE...
Sevgili okurlarım, biraz ara verip kafa dinlemek herkese lazım. Ben de yıllık izin hakkımı kullanacağım. Dönüşte görüşmek üzere, kalın sağlıcakla...
Paylaş