Paylaş
Agresif bir şekilde ardı ardına yayınladığı ilgi çekici reklamları ve “Black Friday” yerine “Better Friday” içerikleriyle sektöre ve tüketim çılgınlığına baş kaldırmış durumda.
Geçen yıl hızlı modanın önemli markalarına ambargo uygulayarak sitelerinde satış yasağı koymuşlardı.
Uyguladıkları ambargo sonrası yayınladıkları basın açıklamasında, yasaktan etkilenen üyelerin yüzde 70’inin daha kaliteli ürünler almak için platforma geri döndüğünü, bundan aldıkları cesaretle tüketim alışkanlıklarını değiştirmek için şirketin bu yılki ambargo inisiyatiflerini ikiye katlayacaklarını belirttiler.
Daha fazla markanın ambargoya tabii tutulacağının tartışmalara yol açacağını web sitelerinde belirtmiş olmalarına rağmen geri adım atmayarak döngüsel ekonomi yaratma kararlılıklarını vurguladılar.
İklim krizinin hızlanması ve her yıl çöpe atılan milyonlarca tonluk tekstil atığının çığ gibi büyüyerek artması, modanın çevresini azaltmayı imkânsızlaştırıyor.
Vestiaire’nin amacı hızlı modaya son vermek...
Bu her ne kadar imkânsız olsa da çabaları güzel.
Black Friday zamanlarında, alışverişi ‘ikinci el’le değiştirmeye teşvik eden “Daha iyi cuma” kampanyası yerinde bur duruş.
Hızlı moda mağazalarında satışta olan düşük kaliteli ürünlerin, Vestiaire sitesinde marka ve vintage muadilleriyle daha ucuza koymaları ve karşılaştırmaları, şu an sektörün dilinde.
Maalesef bizim ülkemizde sitenin satışı yok, yoksa Zara’da 159 dolar etiketle satılan polyester trençkotu almak yerine, 89 dolara satılan vintage Burberry trençkotu almayı tercih edebilirsiniz diyecektim.
Ben Vestiaire’nin duruşunu ve ortaya çıkardığı fikri beğendim.
Keşke Türkiye’de de uygulanıyor olabilse...
Ama maalesef bizde değil mağazalar veya ikinci el siteleri, pazarlarda satılan kıyafetler bile can yakıyor.
Haliyle tüketici hızlı tüketimi düşünmek değil, öncelikle ısınabileceği kıyafeti alabilmek derdinde.
Paylaş