Paylaş
Her ne kadar sağlık ve ekonomi anlamında insanlığı zora soksa da hangimizin hayatını düzene sokmadı ki?
Evet, yapış şekli hepimizi hırpaladı ama şöyle geçen senenize uzaktan baktığınızda hiç mi uzun zamandır şikayet ettiğiniz, yorulduğunuz, mutsuz olduğunuz, yapmaya cesaret edemediğiniz şeyleri “madem sen yapamıyorsun, ben sana zorla yaptırırım” dediğini fark etmediniz?
2020 ezber bozan bir yıl oldu. Aynı Mevlana’nın “Hakk’ın karşına çıkardığı değişimlere direnmek yerine, teslim ol.
Bırak hayat sana rağmen değil, seninle beraber aksın.
Düzenim bozulur, hayatımın altı üstüne gelir diye endişe etme.
Nereden biliyorsun hayatın altının üstünden daha iyi olmayacağını?” sözüne benzetiyorum.
Evet enerjisel olarak çok derin bir yılı geride bıraktık.
Hayatımızı tam anlamıyla altına üstüne getirdi ama kendi adıma şunu söyleyebilirim ki tüm zorluklara rağmen en son gününe kadar hayatıma katkısı çok oldu.
Hiç sövüp “bit artık” demedim.
“2021 nasıl olacak?” diye soranlara, 2020’nin size vermeye çalıştığı dersi anlamadıysanız, birlik olmanın, minimalleşmenin, paylaşmanın, doğaya katkı sağlamanın, sürdürülebilirliğin, tüketmek yerine üretmenin kavramlarını hâlâ çözemediyseniz maalesef sizin için çok daha sert geçeceği aşikâr.
Nasıl bir yıldan çıkmış olursak olalım, önümüzdeki 365 sayfalık kitabın ilk satırlarını yazdığımız bu günlerde, daha özgür, hayatın ve evrenin önümüze koyduğu zorlu derslerin altından başarıyla kalkabilmiş, hayatımızın yeni bölümüne büyük bir gururla adım atmış, yaşamaktan, sevmekten korkmayan, daha pozitif, daha umut dolu,
evrensel birlik bilinci ile herkese katkı sağlayabileceğimiz, özellikle ülkem için daha eğitimli, görgülü, kadın cinayetlerinin olmadığı, hayvanlara saygılı, çocukların kılına bile zarar vermeyen, üreten insanların içinde olduğu bir yıla adım atmayı diliyorum.
Hoş geldin 2021!
Paylaş