Tarihi onurlandıran marka

Aslında ne güzel kültürel mirasımız var ama mimaride ve zanaatkarlıkta olduğu gibi kültürel mirasımıza da sahip çıkamayan tek toplum olabiliriz.
Ben son zamanlarda çok sevdiğim tasarımcı Aslı Filinta sayesinde Anadolu kültürüne, o muhteşem el işçiliklerine, eskiyle yeninin buluşmasıyla ortaya çıkan tasarımlara merak sardım.
Özellikle dekorasyonda eski gelenekleri postmodern dünyaya entegre etmek benim için büyük bir keyif.
Aralık ayında dijital ortamda dekorasyonla ilgili bir şeyler araştırırken bir halı markası çarptı gözüme.
“Ne kadar güzel tasarımları var” dedim ve düştüm peşlerine. Türk markası çıktı.
Avrupa’da büyük bir fuardalarmış ama ilerleyen günlerde görüşmek üzere sözleşerek kapattık telefonu.
Geçenlerde yeni bir proje için özel bir halıya ihtiyacım vardı, aradım. “Tüm depoyu ve showroom’u Konya’ya taşıdık” dediler ve kalktım kendileriyle görüşmek üzere en düşük beklentiyle Konya’ya gittim.
İçeri girdiğimde halıcılık sanatını modernize ederek, sürdürülebilir bir şekilde devam ettirmeyi amaç edinmiş, birbirinden eşsiz ve özel dokuma halılardan oluşan devasa
showroom vardı. karşımda.
Türkiye’nin hemen hemen her bölgesine ait halı ve kilim varmış bir zamanlar.
Hepsinin de farklı desen ve renkleri olurmuş. İşte benim bu desenlere büyük bir hayranlığım var.
Yurtdışında geleneklerimiz çok daha iyi biliniyor ve değer veriliyor. Mesela Amerikalı bir müşteri “Halı almak istiyorum” diye değil, “Reyhanlı halısı almak istiyorum” diye gidiyor alışverişe.
Bizde her şeyde olduğu gibi halıda da popülarite peşinden gitmek çok yaygın olduğu için en çok istenen, İran halısı.
Ama Isparta halısını, İran halısı diye satsalar anlamaz, çünkü aradaki farkı bilmez.
Marka sahiplerine “Biz sizi neden hiç bilmiyoruz, neden hiç duymadık?” diye sordum. Normalde halıcılık çok eski ve kuşaktan kuşağa geçen bir sektördür.
Üçüncü kuşak devreye girince, yılların bilinen halı gurusu “Eğerci Halı” yepyeni bir vizyonla olmuş “Soho Antiq”.
Daha doğrusu Eğerci Halı, Soho Antiq olarak online site kurmuş ve bu sitede farklı seçkilerle ortaya çıkmış.
Sonrası malum, buraya kadar geldi işte.

Geleneksel-modern

Halı dokuma, ip boyama, imalat gibi alanlarda çalışan Eğerci Halı, 1960-70’li yıllarda Anadolu kadınlarının dokuduğu halıları tekrar hayata döndürüp tüm modern evlere adım atmayı amaçlayarak çıktıkları bu yeni yolda yeni bir vizyon katarak kurmuşlar online sitelerini.
Geleneksel el dokuma halıcılık sanatını modernize ederek sürdürülebilir bir şekilde devam ettiriyor olmalarına hayran kaldım. Şu an Amerika ve Avrupa’da halı galerilerinde, dekorasyon ve mobilya mağazalarında ve ünlü yabancı mimarların listelerinde varlar.
El dokuma halılarını mekânlarında tekrar kullanmak isteyenlere duyurulur. Ben 50 yıllık, vintage Isparta el dokuma halısı ve iki dekoratif ufak kilimle döndüm eve.
Her bir parçanın sadece tek bir adet olması zaten sürdürülebilirlik adına ayrı bir keyif. Seçtiğiniz o muazzam el işçiliğine sahip halıların sadece sizde olduğunu bilmek, bence çok daha değerli.