Paylaş
Nereye giderseniz gidin bence bizim koylarımız gibisi yok. Özellikle Datça Yarımadası’ndaki koylar bir başka.
Hizmet sektörü olarak da Türkiye’yi ilk sıralarda konumlandırıyorum. Otellere gelince ‘Türkiye’de tek, dünyada ise sıralı neresi var’ diye sorsanız Datça Yarımadası’ndaki tüm koya hakim, nefes kesici plajlarıyla kesinlikle D Maris derim.
Bu sene 10’uncu yılını kutluyor ve benim bu konudaki fikrim 10 senedir hiç değişmedi. Eskiden yurtdışına gittiğinizde ve yabancı biriyle Türkiye hakkında sohbet ettiğinizde ilk cümlesi aksanlı bir şekilde Galatasaray veya Reina olurdu artık D Maris ve Bodrum...
Otellerin içinde bulunan butik ve mağazalara gelirsek, yabancı misafirleri cezbetsin diye genellikle bilinirliği yüksek dünya markalarından seçkiler koyarlardı.
Ama son yıllarda yerli moda markalarındaki yükseliş, butik ve tasarımcılar arasında özel koleksiyon iş birliklerine doğru evrildi. Ve butikler moda tasarımcılarıyla iş birliği yapabilmek için sıraya girmeye başladı.
Bu sezonun ilk iş birliği lüks moda markalarının seçkin koleksiyonlarını bünyesinde barındıran In-Formal ile Raisa&Vanessa ile başladı. Gündüzden geceye taşınan, göz dolduran ve her yaz giyebileceğiniz zamansız parçalardan oluşan Raisa Vanessa Exclusive for In-Formal koleksiyonu 18 birbirinden farklı tasarım ve 12 kombinden oluşuyor.
Mavi, beyaz ve terracotta tonlarını seviyorsanız ve sıcak yaz günlerine özel bir şıklık sergilemek istiyorsanız bu koleksiyonu kesinlikle görmelisiniz.
Louis Vuitton’un yüksek zanaatkârlığı
Dünyanın birçok farklı ülkesinde sergilenen, Louis Vuitton’un yüksek zanaatkârlığını yansıtan mücevherden mobilyaya, nefes kesen haute couture elbiselerden her türlü çantaya kadar çok özel ürünlerin yer aldığı Savoir Faire event’i ilk kez İstanbul’a getirildi.
Bir yıldır üzerinde çalışılan event, Fransız Sarayı’nda sergileniyor.
Sarayın her bir salonu Alice Harikalar Diyarı’nda gibi hissetmemi sağlayan Louis Vuitton’un ikonik ürünleriyle dolu.
Marcel Wanders Studio, Patricia Urquiola, Atelier Oi gibi dünyanın en önemli sanatçı ve atölyeleri tarafından tasarlanan “Objects Nomades” mobilya koleksiyonunun büyük bir bölümü ise satışta.
Langırt masasından çanta derilerinden yapılan sehpalara, mücevher kutularından, piknik sandıklarına kadar hayallerin çok ötesine giden tasarımlardan oluşan bu koleksiyon, Louis Vuitton’un neden yüksek zanaatkârlık denediğinde ilk sıralarda yer aldığını bir kez daha gözler önüne seriyor.
Sergi alanından çıktıktan sonra ayaklarınızın yere basması uzun bir zaman alsa da bu eşsiz ürünleri görme ayrıcalığına sahip olmak muhteşem.
Tüm hayalleri gerçekleştiren Louis Vuitton zanaatkârlarının bizlere söylediği tek bir şey olabilir, o da “the sky is the limit”... İstediğiniz kadar ufkunuzu geniş tutun, emin olun ki hepsini gerçekleştirecekler.
Savoir Faire event’i bunun canlı bir kanıtı.
Paylaş