Paylaş
Evlerde yeni kuracağımız sisteme alışmak, psikolojik olarak hepimizi etkiledi ama bu seferki farklı.
Artık nasıl neler yapıp neler yapmamamız gerektiğini bilecek kadar profesyonelleştik.
Mesela artık ekmek yapmayacağımızı, kilo alıp evlerimizden çıkmayacağımızı, salonda bile sporsuz bir anımızın olmayacağını gayet iyi biliyoruz.
Fakat düzelme ümidi beklerken, yine tam kapanmaya girmekten ve kapanma kaynaklı ekonomik sıkıntıların verdiği yılgınlıktan dolayı artık sabrımızın da son demlerinde olduğumuz doğru.
Bazı ülkelerde maske zorunluluğu yavaş yavaş ortadan kalkmışken, yeniden sosyal hayata, konserlere, toplu organizasyonlara dönmeye başlamışlarken bizdeki bu durum sinir sistemimizi altüst etti.
Ama bu yılgın bakış açısından çıkmak için yapılacak çok fazla şey var. Uzun zamandır evlerimizin içinde kala kala dekorasyonumuzda değişiklik yaptık, gözümüze batan her yeri sıcak yaşam alanlarına çevirdik.
Dijital toplantılar için kendimize özel noktalar yarattık...
Şimdi yine zorunlu evde kalma sürecinde, hem de mis gibi bahar gelmişken bu 17 günü söylenmek yerine kendi lehimize çevirmek için çok güzel bir zaman dilimi aslında.
Mesela evde ne kadar vazonuz varsa ortaya çıkarmakla başlayın, çünkü sabah o güzelim aranjmanlara uyanmak inanın içinizi açacak.
Hatta her iki günde bir sularını değiştirmek ve diplerinden kesip bakımını yapmak enerjinizi değiştirecek.
O yüzden ben yiyecek yerine evine çiçek depolayanlardanım.
GARDIROP DETOKSUNUN
TAM ZAMANI
Ayrıca bahar geldi, gözünüzde büyüyen gardırop detoksunun ise tam zamanı.
Bu sefer yazlık-kışlık değişikliği değil farklı bir detokstan bahsediyorum.
1 senedir minimum kıyafetle yaşamanın hiç de zor olmadığını hep birlikte deneyimledik.
Pandemi ile birlikte geri dönüşüm, sürdürülebilirlik, sadeleşmek adına dünyada çok fazla adım atıldı, fark etmişsinizdir.
Şimdi sizin de bu değişimin bir parçası olma zamanı. 1 sene içinde 50 kıyafetle yaşamayı hedefleyip buna göre gardırobunuzu düzenleyebileceğiniz bir 15 gün var önünüzde.
Kıyafetlerinizi tek tek elinize alın ve sıkılmadan her parçayla en az 6 kombin yapıp yapamadığınıza bakın.
Eğer o kadar fazla kombin çıkartamıyorsanız hiç düşünmeden o kıyafetle vedalaşın.
Gardırobunuz sadeleştikçe ne kadar hafiflediğinize inanamayacaksınız.
Vivienne Westwood’un ikonikleşmiş “Daha az al, iyi seç ve zamansız yap” sözü dünya genelinde yükselişe geçen moda felsefesi haline gelmiş durumda.
Bundan sonra hızlı moda akımı yerine, bu felsefeyi benimseyip gardırobunuzu da sadece zamansız parçalardan oluşan bir dolap haline getirmeyi başarabilirseniz artık bilinçlenmişsiniz demektir.
Mesela benim hedefim gelecek kışı sadece 5 kazakla geçirmek.
Dolayısıyla önümde acımasızca yapacağım bir detoks söz konusu.
Detoks bittikten sonra ayırdığınız kıyafetlerden oluşan kıyafet dağını arkadaşlarınıza veya ihtiyaç sahiplerine verdikten sonraki iç mutluluğunuzu düşünün bir de.
O yüzden “Eyvah yine kapalı kaldım” psikolojisinden derhal çıkmanızda fayda var çünkü inanın birilerinin kalbine değmek için, hele ki bayram da yaklaşıyorken, 17 gün evde kalmak çok yeterli bir süre.
Paylaş