Paylaş
Özellikle iyi fizikli, sağlıklı ve toplum standartlarına göre “güzel” denilebilecek ya da gerçekten “çok güzel” tanımının kendisini simgeleyen kadınların yaş almayı kabul etmesi, psikolojik olarak gerçekten hiç kolay değil.
Saçlara düşmeye başlayan aklar, sarkmaya başlayan yüzler, çıkmaya başlayan karınlar, “Su içsem yaramaya başladı” demeler, bitmek tükenmek bilmeyen ödemler, gençlik sembolünün gizli silahı popoların yer çekimine karşı koyamamaya başlaması...
Liste uzar da gider. Bunun üzerine hormonlar da eklenince aklımızı oynatmaya başlamayalım da ne yapalım değil mi?
Bunlara bir de toplumsal baskıyı ekleyelim, sonuç ne olur?
Şu an her yerde gördüğümüz, karakteristik özellikleri yok olmuş, birbirine tıpatıp benzeyen kadınlar...
Bazen kendimi Wachowski Kardeşler’in epik filmi “Matrix”teymişim gibi hissediyorum. Birbirinin aynısı olan kadınlar, Ajan Smith gibi her yerden çıkıyorlar. Bazen kim kim, ayırt etmem mümkün olmuyor.
Herkes birbirine mi benziyor yoksa ben mi deliriyorum, günler geçtikçe anlamak zorlaşıyor. Altına ve üstüne sosis yerleştirmişsin gibi gözüken dudaklar, aynı tornadan çıkmış burunlar, aynı kaslı karınlar, aynı yastıklaşmış yüzler, aynı makyajlar, aynı saçlar, aynı kıyafetler, aynı çantalar...
Biz kadınlara ne oldu?
Doğal kadına hasret kaldık
Kadınların tarihçesine baktığımızda geçirilen evrimler hep bedenin ölçüsü ve ten renginin açıklığı üzerinden olmuş.
Yaş almak fikriyle barışmak dediğim gibi hiç kolay değil ama bu içinde benim de dahil olduğum 40 ve üzeri yaş grubu için geçerli.
Sevgili 17-38 yaş grubu içinde olan kadınlar ve gencecik kızlar, sizlere ne oldu? Nedir bu psikolojinizi yerle bir eden güzellik kaygısı?
Neden güzelleşeceğim diye ne kadar yaşlı göründüğünüzü, yüzünüze bakılamayacak kadar yapılı durduğunuzu ve maalesef eski güzelim yüzlerinizi ne kadar çirkin hale getirdiğinizi fark edemiyorsunuz?
Etrafımda çok ciddi patolojik rahatsızlıklar görüyorum. Sosyal medya, filtreler ve ortaya çıkan pozlar göz göre birçok kadını delirtti. Gözümüzün önünde yandı bir sürü isim. Ağzımız açık izliyoruz dönüştükleri halleri.
Üzerinde çok düşünüyorum. Nedir bu dönem kadınlarını bu hale getiren?
Tanıdığım birçok erkeğe soruyorum, aldığım cevap ortak. Hemen hemen hiçbiri bu tekdüzelikten mutlu değil. “Doğal kadına hasret kaldık” diyorlar.
Bakımlı ve doğal kadın güzel
Kadınları temsil eden bir diğer uç da var... Hiçbir şey yapmadan, saçlarını bile ellemeden yaş alanlar. Bence bu kadar radikal hal de doğru değil.
Bu sefer de bakımsız ve olduğundan daha yaşlı gözüken kadınlarla karşılaşıyoruz.
Estetiği ve doğru müdahaleleri sonuna kadar savunuyorum.
Ben sadece doğru dokunuşlarla, doğru insanların elinde ve dozunda yapıldığı zaman çıkan sonuçları seviyorum.
Amaç az ve öz dokunuşla yaş almanın etkilerini geri çevirmeye çalışıp hoş, bakımlı ve kendine güvenen kadınları ortaya çıkarmak olmalı bence.
Kendimi bildim bileli kadın dış görünüşüyle değil, tavırları, duruşu ve zekâsı ile değerlendirilmeli diye düşünürüm ve anlatmaya çalıştığım şey şu:
Size dışarıdan bakınca “Yazık kim bilir nasıl bir mutsuzluğu ve özgüven eksikliği var da kendine bunu etti” diyoruz ve bunu biz değil, siz kendinize yapıyorsunuz.
İnanın bana doğal olup kendi düşüncenize göre çirkin olmak, bu pozisyona düşmekten çok daha etkili.
Bakımlı ve doğal bir kadın, ekstrem dolgulu ve ifadesini kaybetmiş bir yüzden, memeden ve popodan çok daha güzel. Durumu bir de böyle değerlendirin olur mu?
Lütfen daha fazla geri dönülmez yola girip yüzlerinizi daha da elletmeyin, gerçekten zamanı geldiğinde yüzünüzde müdahale edilemeyecek durumlar ortaya çıkacak.
Özellikle sözüm gençlere.
Yazıktır, yapmayın.
Paylaş