Paylaş
Ben her zaman zarafetin, eleganlığın trendlerin çok üzerinde olduğunu savunanlardanım.
Evet, herkes istediğini giymekte özgür ama bu benim göz zevkimi bozabilecekleri anlamına da gelmesin lütfen.
Çünkü hatalı proporsiyonlar, vücut tipinin tam aksine giyimler, yaşını unutarak yapılmış kombinler haliyle mesleki deformasyon olarak bana kendi düşüncemi paylaşma imkânı doğuruyor. Bir kadının stil sahibi olabilmesi için önce vücut tipine göre giyinmeyi öğrenmesi gerekiyor.
Aslında bunun formülü çok basit.
Beğendiğiniz kişilerin veya moda fotoğraflarının birebir replikası olmak yerine vücudunuzu çok iyi tanıyarak kusurlarınızı nasıl kamufle edeceğinizi çözüp, ona kendi özgür iradenizi eklediğiniz gün stilinizle ön planda olabileceksiniz.
Ama bunun için zaman ve cesaret gerekecek ki bence bu ikili hepimizde mevcut.
Moda, sosyal yansımaları ileten bir iletişim biçimidir.
Kelimelerin olmadığı bir dildir.
Etek, paça boylarıyla değil, tavırla alakalıdır.
Kendini ifade etmek için giyinmek ve stiliyle toplulukları etkileyen birine dönüşmek son zamanlarda hasretini çektiğimiz bir duruş oldu. Çünkü sokaklar, reklam panosu gibi dolaşan, oversize akımına kapılıp gün geçtikçe stilden uzaklaşan, sadece marka diye tepeden tırnağa aynı kıyafeti giyen bir sürü kimliksiz insanla dolu maalesef.
Markalar DNA’larından uzaklaştıkça eskilerin o zarafet simgesi kadın siluetlerini görmeye hasret bırakıldık.
Kısacası sezonun en hit parçasını giymekle stil ikonu olunmaz.
Bunu kavradığımız gün sokaklar yeniden gerçek modaya dönecek ama ne zaman?
Dünyanın en köklü oteli Boğaz’da yerini alıyor
Dünyanın en köklü Uzakdoğulu lüks otel grubu olan ve dünyada sadece 10 seçkin lokasyonda yer alan The Peninsula Hotels, son halkası olan The Peninsula İstanbul’u 14 Şubat’ta açıyor. Karaköy’de, tarihi yarımadanın tam karşısında yer alan, yapımı 1900’lü yılların başlarına uzanan ve yıllardır koruma altında olan Merkez Han, Karaköy Yolcu Salonu ve Çinili Han binalarının renovasyonu ile oluşan otel, İstanbul’un en önemli etkinlik lokasyonlarından biri olacak.
Çok yakında dünya jet-setleri ve gerçek trendsetter’lar İstanbul’da boy göstermeye başlayacak demektir.
Açılmasını ve sahildeki tüm projelerin son bulmasını sabırsızlıkla bekliyorum.
Paylaş