Paylaş
Çok şık, zarif ve elegan giyiminden de bahsetmeyeceğim ama bu giyimin altında yatan, ağzımı açık bırakan vizyonerliğinden bahsetmeden geçmem mümkün değil.
Moda ile ne kadar ilgili olduğunu, giydiği kıyafetlerin kalıpları ve seçtiği kumaşların renginden çok iyi görebiliyoruz.
Geçen günlerde arşivleri karıştırırken Vural Gökçaylı röportajına rastladım ve daha önce hiç bilmediğim bir bilgi ile karşılaştım.
Böylece benim hep dikkatimi çeken Atatürk’lü 1930’larda çekilen, şıklık yarışı içinde olan balo fotoğraflarının taşları yerine oturmuş oldu.
Atatürk’ün moda ve Avrupa sosyetesi ile olan yakınlığı, 1930’larda hızla yayılan moda anlayışı ve dünyayı yavaş yavaş saran tasarımsal ünü sayesinde Coco Chanel’i radarına almasına neden olmuş.
Daha Chanel, Chanel değilken o müthiş vizyonu sayesinde devletin silahlı gücünün estetik açıdan ne kadar önemli bir duruş sergilediğinin farkına varıp, Coco Chanel’in kendisinden Türk Silahlı Kuvvetleri’nin üniformalarını tasarlamasını rica etmiş.
1930’lardaki askeri üniformaları gösteren görseller yok denecek kadar az ama askerlerimiz 1945’e kadar Chanel tasarımı olan kıyafetleri giymiş.
Daha o dönemde Coco Chanel’e üniforma tasarlatan böyle bir ileri görüşlülük karşısında şapka çıkartıyorum.
Kendi giydiği o muazzam kıyafetlerinde hangi tasarımcıların imzası vardı acaba diye düşünmeden edemiyorum.
Zamanda yolculuk hakkım olsa sanırım oyumu Atatürk’ten yana kullanırdım.
İstanbul’dan kaçış noktaları
Normalleşmeye başladığınızdan beri kalabalıktan ve şehirden kaçma isteğiniz artmaya başladıysa eşsiz oksijeni, mavi ve yeşilin birleştiği doğası ile Kaz Dağları bu dönemde gidilebilecek en güzel kaçış noktalarından birisi.
Yeşilyurt köyünün içinde bulunan zeytin ağaçları içindeki Roma yolunda yürüyüş yapmak, meydandaki köy kahvesinde kahve içmek ve kuş cıvıltıları eşliğinde uyanmak inanın kış dönemi öncesi ruhunuza çok iyi gelecek. İzole olayım, doğa içinde uyanayım arzusunda olanlar için sadece 3 farklı suitten oluşan Casa Mila tam size göre.
Otelden ziyade evinizde kalıyormuşsunuz gibi tasarlanmış her şey.
Odanızdaki şömineyi yakıp balkonunuzda şöminede pişirdiğiniz kestaneleri yerken, yeşilliklere karşı sohbet etmek hiçbir şeye benzemiyor.
Önümüzde uzun ve yorucu bir kış var. Kaçış noktalarını listenize eklemenizi tavsiye ederim.
Paylaş