Zorluklar içinde

İki takımın içinde bulunduğu koşulları yan yana koyunca aradaki farkları oluşturacak oyuncuların olmaması maçı aynı zamanda zevksiz hale de getirdi.
Burada en önemli isim geri dönmesi beklenen Arda. Kaptanın olmayışı sürpriz olarak nitelendirilebilir. Fakat, Arda’nın olmaması bana çok normal geldi. Neden?
Arda’nın ağrıları. Arda hala ağrı hissediyor ve riske girmeye gerek yok. Çünkü ilk yarı bitti. Oynayıp tekrar uzun süreli sakatlanabilirdi.
Türkiye Kupası. Galatasaray’ı en kısa yoldan Avrupa Kupaları’na götürecek olan Türkiye Kupası daha önemli.
ïKonya maçının önemi. Galatasaray kazansa da kaybetse de birşeyin değişmeyeceği maçta riske girmeye gerek yoktu.

Cana ne yapar?

G.SARAY’da Cana’nın ne yaptığını anlamak mümkün değil. O pozisyonda oynayan oyuncu iki şey yapar.
Takımı hücum yaptığında arkadan destek verip dönen topu kazanıp baskının devamını sağlar.
Defansından topu aldıktan sonra yüzünü rakip kaleye dönerek topu taşır veya oyunu yönlendirir.
Fakat, Cana maçta ismini iki şekilde duyuruyor o da faul yaptığında ya da aldığı pası yanına verdiğinde. Cana’yı gördükçe yazık bizim gençlerimize, yazık Mehmet Topal’a.

Çağlar kazanıldı

KONYASPOR ile Galatasaray arasındaki farkı anlamak da zordu. Farkın anlaşılmasını sağlayan oyuncu genç Anıl oldu. Fakat bu Hagi’nin geç de olsa yaptığı Anıl-Kewell pozisyon değişikliği ile geldi. Anıl kadar dikkat çeken bir başka oyuncu da Çağlar’dı. Kuvveti ve temposu ile maçta hep ayakta kalmayı başardı.
Şut atma ve orta yapma özellikleri de Konya karşısında öne çıktı. Galatasaray 3 puan kazandı ama Çağlar da yanına cabası oldu. Devre arası Galatasaray adına manşetlik geçecek. Gidecek oyuncular, gelen ya da gelecek oyuncular ile yine çok konuşulan bir Galatasaray olacak. Hele bir de Seyrantepe Stadı’nı da düşünürsek.

BEĞENDİM

İlk defa oynamasına rağmen 3 gol pası veren ve maçı kazandıran Anıl’ı.

BEĞENMEDİM

İki takımın da risk almayan, zevk vermeyen amaçsız gözüken oyununu.

DİKKAT

Galatasaray ilk yarı sona erdiği için sevinen ve memnun olan takımdır.