Sistem arızası

Ne olduysa da bu golden sonra oldu. Galatasaray oyundan koptu ve peş peşe hatalar yapmaya başladı. Konsantrasyon problemi ile sistem arızası arası bir görüntü içine giren G.Saray, bazen teklese de sonuca gitmeyi bildi. Ama bir ‘bakım’a hatta ‘resetlenmeye’ ihtiyacı olduğu ortada. İki haftadır yaşanan bu görüntünün 2 sebebi var:
SAHA İÇİ: Samsun maçında, Eboue’nin yokluğu sonrası yapılan mecburi pozisyon değişimi. Galatasaray, özellikle defansı çok hassas bir takım ve bu bölgedeki oynamalar direkt net pozisyon olarak ortaya çıkıyor.

SAHA DIŞI: Galatasaraylı oyunculara tavsiyem; devre arası fırçalara pek alışmamaları. Devre aralarında oyuna dönmek için Fatih Hoca’nın motivasyonunu tercih etmeyi son seçenek olarak düşünmeleri kendi hayırlarına olur.

Peki sahada iyi görünmeyen G.Saray, böyle farklı skorla kazanmayı nasıl başarıyor?

BİR: Bu maça özel bir durum olan rakibin sahada forvetsiz oynaması.
İKİ: Selçuk ve Melo gibi ayağı çok iyi iki orta saha oyuncusunun bulunması.
ÜÇ: Orta saha görünümlü kenar oyuncu tadındaki forvet Elmander.
DÖRT: Artık maçı takımı adına çeviren ve bu aralar ayakta tutan Muslera.

Play-off olmasa...

GALATASARAY artık o kadar rahatladı ve özgüven kazandı ki, eğer play-off olmasa ligin bitimine 3-4 hafta kala şampiyonluğunu ilan ederdi. Ama play-off büyük fırsat ve aynı zamanda büyük haksızlıkları da beraberinde getirecek bir süreç olacak. Tek güvenilecek nokta ise futbolun adaleti.

Sarı saçlarından sen suçlusun

G.SARAY’da son dönemde en çok aşama kaydeden oyuncuların başında Hakan Balta, Emre ve Engin geliyor. Bu oyuncular saha içindeki oyunları ile dikkat çekerken, bir futbolcu var ki, bunu farklı yoldan deniyor. Kazım futbolu ile yapamayacağını anlayınca imajı ile dikkat çekmeyi başardı. Fakat bu, ilerleyen haftalarda kulübe yolu gözüken Kazım’ı kurtarmaz. Eksik Karabükspor karşısında hiçbirşey yapamayan Kazım kendisini ciddi anlamda sorgulamalı ya da onun adına bu sorgulanır.