Paylaş
Ertuğrul Hoca, “Sivasspor gibi olur” diyenleri yanılttı. “Şampiyonluk stresini kaldıramaz” diyenleri şaşırttı. “Ali Sami Yen’den çıkamaz” diyenleri şok etti. Bir sezon boyunca bu kadar farklı ve önemli işler yapan bir teknik adamın yolu doğal olarak Milli Takım ile kesişir.
Ertuğrul Hoca bu seneden sonra herkesin banko milli hocası olacak. Tek eksiği futbol kamuoyunun “acaba yaklaşımı”ydı. Onu da bu sene herkesin gözüne soktuğu takımıyla ortadan kaldırdı. Hoca’nın yeni renkleri kırmızı beyaz. Yakışır sana hocam...
Erken başlama kabusu
GALATASARAY’ın bu sezona erken başlaması ve erken form tutması ilk başta olumlu gözükmüştü. Ama ligin ortalarından itibaren yaşanan düşüşten sonra ortaya çıkan durum şimdi ligi dördüncü bitirecek takımı korkutuyor. Galatasaray ve Beşiktaş arasındaki üçüncülük yarışı bu haftadan sonra daha önemli bir hal aldı. Sarı kırmızılı ekip tekrar aynı duruma düşmemek için doğal olarak sezonu Beşiktaş’ın üzerinde bitirmek isteyecek. Eğer, Beşiktaş dördüncü olursa Mustafa Hoca’nın işi zorlaşacak. Bir taraftan transfer yapmakla uğraşacak diğer taraftan takımı hazırlamakla meşgul olacak. Asıl kafalarda, “Acaba G.Saray’ın yaşadığı problemleri yaşar mıyız?” sorusu olacak. Kaldı ki geniş kadrosu olan G.Saray bile bu sıkıntıyı yaşadıysa, Beşiktaş yönetimi bu ihtimali düşünerek transfer yapmalı.
31. hafta sonrası
LİGİN en kritik haftası belirleyici oldu. Birincisi, kuş uçtu, ikincisi saat 20.45’i göstermez oldu. Bakalım üçüncüsünde Timsah mı, yoksa Kanarya mı kafese girecek.
Hangisi olacağının cevabını Ankara’da öğreneceğiz. Fakat Bursaspor’un ortaya koyduğu futbol, mücadele hem takdir edilecek hem de büyüklerin başını ağrıtacak.
Reddi vicdan
SAYIN Başkan Adnan Polat bir röportajında kendisini incittiğimizi ve vicdan muhasebesi yapmamız gerektiğini söylemiş. Böyle düşünebilir ama benim Sayın Başkanı özellikle incitmek gibi bir niyetim yok. Çok zor bir görevde ve zaman zaman incinebilir. Peki 3 yıldır yaptıkları icraatların sonucunda sezonu hep başı önde tamamlayan taraftarın durumu ne olacak. Galatasaraylılar incinmiyor mu? Alınan önemli isimlere rağmen ciddi başarızılık da bir vicdan muhasebesi yapılmasını gerektirmiyor mu?
Ben ve bu işi yapan birçok insan restauranta yemek yemeye gitmiş müşteri gibiyizdir. Restaurantın sahibi Adnan Polat, şefi Rijkaard ve servisi yapan da futbolcular. Önümüze ne konulursa onun tadına bakan ve yorumlayan insanlarız. Bize sunulanın güzel veya kötü olduğunu konuşuruz. Galatasaray’ın geçtiğimiz sezon ve bu sezon beklentilerin çok altında kaldığı da bir gerçek. Yani karşımızda Barcelona vardı da biz mi kötü dedik? Ben önyargılı şekilde yorum yapmıyorum ve yazmıyorum. Dolayısıyla vicdanen çok rahatım.
Paylaş