Paylaş
Statta bu havayı hissetmemek için kör ya da sağır olmak lazımdı. Fakat önemli olan seyircideki bu istek ve önemin Belçikalı oyuncularda nasıl tezahür edeceğiydi. Ve tabii ki bizim buna nasıl ve ne kadar karşılık vereceğimiz maçın sonucunu tayin edecek ana etkenlerdi.
Maç daha başlamadan marşlarda ıslıklamayla başlayan gergin havanın sahaya yansıması agresiflik ve baskı oldu. Bu, rakip Belçika’da sahaya yansıyan tarafıydı. Bize yansıyanı ise panik ve korku oldu. Zaten yediğimiz gole bakın; Volkan’ın korkması ve Çağlar’ın panik yapmasının sonucudur. İlk çeyrekte yaşanan panikten sonra devreye girmeye başlayan Arda, Emre ve Selçuk gibi usta ayaklar oyunda ve skorda dengeyi sağladı. Burada golü rahat bulan ve oyunu erken bırakan Belçika’nın da etkisi var.
Maçın sonu kabus gibiydi
Maçta ilk yarının ortalarından itibaren başlangıca göre daha etkili ve kontrolü elinde tutan bir Milli Takım vardı. Özellikle ikinci yarının başları oyunun hakimiyeti bizdeydi. Çünkü;
Emre, Arda ve Selçuk ile bir üçgen kurduk ve bu iyi paslaşmaların sonucu kendimize güvenimiz geldi. Daha fazla dinlenme zamanına sahip olduk. Topu ve Belçika’yı koşturarak yorulmalarını sağladık.
Defansımız çok mecbur kalmadığı sürece uzun top atmadı ama bu arada önde oynayan Kazım-Burak ikilisi topa gelerek ve önemlisi saklayarak defansımızın çıkmasını, böylelikle baskıda kalmamızı engellediler.
Fakat maçın son bölümü kabus gibiydi. Kendi sahamızdan çıkamadık, pas yapamadık ve golü bekledik. Yaptırdığımız penaltının gol olmaması büyük şanstı.
Bu bölümde ise;
“Maçın skoru bize yeter” diyerek en önemli hatamızı yaptık ve çok erken dakilarda geri çekildik.
Yorulan Arda, Burak ve Kazım sonrası önde top tutamaz olduk ve Belçika baskısını kolay kurdu.
Hiddink de takımın halini seyredince mahkum oynadığımız dakikalar pozisyonlarla geçti.
KÖTÜ OYNADIK
-Çünkü; rakip Belçika kenarları özellikle Çağlar’ın kanadını çok etkili kullandı ve biz buna önlem alamadık.
-Çünkü; beraberlik yetiyordu, bir hafta boyunca anlattık ve kendimizi kandırdık. Buna rağmen şans yanımızdaydı.
-Çünkü; kazanmak adına değil de “puanı kurtaralım” düşüncesiyle oyuncu değişiklikleri yaptık ve mahkum oynadık.
Paylaş