Paylaş
İşte Milli Takım’daki değişimin ve umut vermenin ötesine geçen heyecanın sebebi bu. Ama bu denli uç noktalarda olduğunda madalyonun diğer yüzünü de göz ardı etmemek lazım. Devamlı üst düzey konsantre içinde olmak ve heyecanı düşürmemek en zor kısmı.
Millilerin maça başlangıcı bir sonraki adımı yani büyük final Hollanda’yı düşünen tarzdaydı. Fakat her geçen dakika ağırlığını ve etkisini artıran sakin güç görüntüsü ise maça damgasını vurdu. Arda’nın tetiklediği, Selçuk’un yönettiği ve Burak-Umut ikilisinin görevlerini iyi yaptığı ay yıldızlı ekibimiz ilk golü bulduktan sonra rahat, kendinden emin ve performansını yukarı çeken bir oyun oynadı. Caner ve Gökhan’ın hem defans hem de ofansif olarak etkili olmaları, Estonya gibi savunan takımlara karşı en büyük silah olan kanat akınlarını aktif hale getirdi ve işimizi kolaylaştırdı.
İHTİYACIMIZ OLAN
1- Arda’nın zekası,
2- Selçuk’un organizatörlüğü,
3- Caner-Gökhan’ın bindirmeleri,
4- Umut’un fedakarca mücadelesi,
5- Burak’ın Krallığını hatırlaması,
6- Ömer ve Semih’in hatasız oyunu,
7- Fatih Hoca’nın takımı dozunda motive etmesi.
HOLLANDA’YA OLMAZ
DEFANSIMIZDA çok fazla sıkıntı yaşamamış olmamız sorun olmadığı anlamına gelmesin. Hollanda’nın forvetleri küçük hataları, hatta konsantrasyon eksiklerini bile değerlendirebilecek kaliteye sahip. Ömer-Semih ikilisinin bu oyunlarından çok daha fazlasını oynamaları gerekiyor. Hollanda’ya karşı iyi oyunun yanında şansımıza da ihtiyacımız var.
MAÇIN İYİSİ
Hep bekledi, hiç sorun çıkarmadı, hep iyi oynadı. Ama artık o Milli Umut.
MAÇIN KÖTÜSÜ
Ne defans ne de ofansif anlamda sahada olmayan, adeta amatör takım Estonya.
HAKEM: Tecrübesi, kendinden emim hali ile güven veren duruşuyla iyi maç çıkardı.
Paylaş