Paylaş
Deplasman maçlarında ortaya konulan performansın şaşırtıcı boyuta ulaşmasının sebebi, takımın iç sahayı ‘yıkılmaz kale’ haline çeviren oyunu...Galatasaray için bu sezon Arena ve deplasman performansları paralel oldu. Şampiyonlar Ligi’nde, bu avantaj ve dezavantajı barındıran durumu olumlu kullanma şansını Mancini’nin tercihleri nedeniyle yitirdi sarı kırmızılılar...
Arena’daki ilk maç öncesi yapılan tercih hataları ve sonrasında oyunun gelişimi açıkca gösterdi ki; Mancini normal olanı yapsa, Galatasaray maçı kazanabilirdi. Fakat yapılan bu hatalardan ders almak ve Stamford Bridge’deki stratejiyi buna göre kurgulamak çok daha önemli hale geldi.
MOURINHO YENİLMEZLİĞİ
MANCINI’nin hatası yanlış kadro seçimiydi ve bu hatasını maç içinde telafi ederek geri dönmeyi başardı. Dolayısıyla bu saatten sonra kadro tercihinde bir yanlışlık olacağını beklememek lazım. Eğer yine de böyle enteresan tercihler yaparsa bu, var olan şansı ve turu hediye anlamı taşır. Bu seçim, Mancini ve Galatasaray’ın inisiyatifinde olan bir durum... Geriye, Galatasaray’ın elinde olmayan bir Mourinho yenilmezliği kalıyor.
HATAYI BEKLEYECEK
CHELSEA her ne kadar Premier Lig’de zirvede yer alsa da bu konumunun oyununu oynamıyor. Eto’o ile yaşanan sıkıntıya bir de Aston Villa mağlubiyeti eklenince moraller bozuldu. Fakat Mourinho içeride bir şekilde yenilmemeyi beceriyor. Oyun kurgusu ve oyuncu seçimleri, Chelsea’yi zor gol yiyen ve kolay kaybetmeyen bir takım haline çevirmiş durumda... Bunların ışığında asıl sorun ise Chelsea’nin ikinci maça istediği sonucu almış olarak çıkıyor olması...
Maçın bütün stratejisi bunun üzerine kurulu olacak. Ben Mourinho’nun, Galatasaray’ın üstüne risk alacak derecede baskı ile geleceğini düşünmüyorum. Çünkü, bu tarz sonuç odaklı oyunları defalarca oynamış ve iyi bilen bir teknik adam... Yine Galatasaray’ın risk almasını ve hata yapmasını bekleyecektir.
JUVE MAÇINDAKİ GİBİ
KALDI ki bu tercih, Chelsea için hem uygulaması kolay hem de sonuç verecek bir anlayış olur. Kendi sahasında kolay gol yemeyen, kaybetmeyen ve direkt kaleye, hızlı çıkabilen, maç başladığı gibi bile bitse turu geçecek bir takım için her şey uygun gözüküyor. O zaman Mancini ve G.Saray’ın maçı nasıl oynayacağı, bir kat daha anlam ve önem kazanıyor. Mancini de bizim bu düşündüklerimizi biliyordur.
İtalyan teknik adamın elinde 2 önemli done var. Birincisi; takımının deplasmandaki kötü performansları... İkincisi ise şimdiye kadarki en iyi deplasman performansı olan Juventus maçı... Bence Mancini kendi ülkesinde oynanan bu maçı referans almalı ve planını buna göre kurmalı. Mourinho gibi düşünmeli ve onun elindeki kozları alacak ya da pasifize edecek şekilde oynamalı. Yani; sabırla oynayacak Chelsea’ye, sabretmeli.
İŞTE BAŞARININ REÇETESİ
PEKİ, Mancini bu akşam neler yapmalı?
1-Risk almayacak olan Chelsea’ye kendi sahasında risk aldırmalı.
2-Hızlı hücum yapacak Chelsea’ye karşı her an çabuk oynamalı.
3-Skora endeksli Chelsea’ye, akıl odaklı cevap vermeli.
4-Taraftarı saha içine çeken Chelsea’yi sakinlikle şaşırtmalı.
ARASI OLMAYAN BİR MAÇ
GALATASARAY’ın deplasmanda kazandığı maçlara bakın, maçın hikayesinde oyuncuların soğukkanlı olması, panik yapmaması kendi oyun planını oynaması ortaya çıkar. Türk takımları, ne zaman rakibi gibi düşünüp, ne zaman rakibinin silahlarını kulanmayı başarmışsa mutlaka başarılı olmuştur. Biz var olan yeteneklerimize aklımızı eklediğimizde almak istediğimizi alırız. Yeter ki duygu-akıl denkleminde duygularımıza yenilmeyelim.
G.Saray turu geçerse, çok önemli işler başarılar kazanacak. Uzun zamandır yenilmeyen Mourinho’yu yenecek. Chelsea gibi önemli bir takımı geçip çeyrek finale çıkacak. Avrupa’da önemli bir iş başarıp istikrar sağlayacak. Dahası bu önemli başarı lige de yansıyacak. Galatasaray’ın önünde iki seçenek var. Ya elenip bekleneni verecek yada kazanıp tarih yazacak. Arası olmayan bir maç oynanacak. Kimse size elindekini kolay kolay vermez. Söküp almak da akıl, sabır, emek ve acı çekmeyi gerektirir. Kısacası elenmek kolay, kazanmak olay!
Paylaş