Paylaş
Şampiyonlar Ligi’nde ise nasıl oynaması gerektiğini anladığı son iki maç olan Cluj ve Manchester United karşılaşmaları haricinde yine tatmin edici değil. Ligde zirvede olmasına rağmen geçen sezon taraftarına yaşattığı heyecan ve oyun zevki zaten ortalıkta hiç gözükmüyor. Ama asıl bu iki özelliği tekrar geri getirecek olan istek, agresiflik ve bütünlük neredeyse tamamen kayıp.
ŞİFRE MELO’DAN
GEÇEN yılın sezon başında Melo, röportaj için evinde bizi kabul ettiğinde birkaç saat misafir olmuştuk. O süre içinde önemli şeyler söylemişti. Fakat bunlar içinde benim için en önemlisi ve şampiyonluğun şifresi olan bir cümlesi vardı. Melo, ‘’Takımda arkadaşlık çok iyi. Soyunma odasında çok eğleniyoruz ve birbirimizi çok seviyoruz’’ demişti. Sanırım geçen sezon ile bu sezon arasındaki farkı anlatan cümle bu olsa gerek. Yoksa bu durum ligin dibinde ve eksik Elazığ’ın iyi olmasından değil.
YEKTA’NIN GÖR DEDİĞİ
EVET Galatasaray geçen seneden daha yeni ve daha büyük değişim yaşayan bir takım. Bu değişim sadece oyuncu transferi ile kalmayarak var olan oyunculardaki performans değişimleri ile daha da derinleşti. Örneğin uzun zamandır sakat olduğu için oynamayan Yekta’nın dikkat çeken performansı. Burada soru şu. Yekta’nın performansı mı çok iyi yoksa o bölgede oynayan oyuncuların formu mu çok kötü?
HER DAİM SORUN
DÜŞÜNÜN. Galatasaray rakibi karşısında golü buluyor ve sonrasında pozisyonlar da buluyor. Maçı koparamayınca Yılmaz Hoca değişiklikler yaparak daha golü düşünen bir takım oluşturuyor. Sonuç: Elazığ takımı oyunu dengeliyor, üstüne net pozisyon buluyor. Rakipler ya defans yaparak Galatasaray’ı durduruyor ve puan alıyor ya da golü yerse hemen ofansif oyun oynamaya başlayıp problem yaşatıyor. Yani her halukarda problem yaşayan bir Galatasaray var ortada.
Paylaş