Paylaş
Aslında normal bir durum. Bir tarafta sansasyonel transferler yapmasına rağmen ligden kopmuş ve kupaya konsantre olmuş Beşiktaş, diğer tarafta lig yarışına aylar öncesinde veda etmiş ve beklentinin sıfır olduğu Galatasaray.Yani taraftarı, camiaları, spor kamuoyunu ve basını heyecanlandıracak hiçbir şey yok.
Maç için stada gelenlerin bir sebebi vardı. Beşiktaşlılar Quaresma’yı, Galatasaraylılar Arda’yı seyretmeye gelmişti. İki takımın benzerlikleri vardı.
Her iki hoca da kalabalık orta saha ile oynadı. Sonuç: Daha kaliteli olan Beşiktaş kazandı.
Her iki hoca da tek forvet ile sahaya çıktı. Sonuç: Daha kuvvetli ve istekli olan Bobo daha faydalıydı.
Her iki hoca da kazanmak için oynadı. Sonuç: İyi müdahele eden ve isteyen Tayfur Hoca kazandı.
Her iki hoca da bir oyuncusuna güvendi. Sonuç: Yeteneklerini daha fazla sahaya veren Quaresma sonucu belirledi.
Her iki hoca da açık futbol oynattı. Sonuç: Daha az hata yapan Beşiktaş defans dörtlüsü kazanan oldu.
Her iki hoca da kenarda yetenekli oyuncular kullandı. Sonuç: Simao ve Quaresma ikilisinin ismi yetti.
Beşiktaş uyanınca
KALECİLERİN kurtarış yapmadığı, forvetlerin pozisyona giremediği, defansların hata yapmadığı, orta sahada al gülüm ver gülüm oynanan bir ilk yarı seyrettik. İkinci yarıda oyuncular kendi hallerinden utanmış olsa gerek daha sonuca gidecek şekilde ve kazanmaya niyetli oynadılar. Daha doğrusu Beşiktaşlı oyuncular evlerinde oynadığının farkına vardı.
BEĞENDİM
Beşiktaş’ın 2. yarıdaki etkili ve istekli iyi oyununa liderlik yapan Quaresma’yı.
BEĞENMEDiM
G.Saray’ın bırakın kazanmayı, pozisyon bile üretemeyen, kimliğini kaybetmiş halini.
DİKKAT
G.Saray eskileri değiştiriyor. Ali Sami Yen gitti, yeni stat geldi. Bu takım bitmiş, yenisi lazım.
Paylaş