Galatasaray’ın üç gün önce kaybettiği İstanbul BŞB maçı aslında hayırlı oldu. İyi tarafından bakarsak;
1-Serkan’ın performansı, Sabri’yi oynaması gereken yere döndürdü. 2-Cana’nın hatası en geride oynamaması gerektiğini ortaya koydu. 3-Neill’in orta sahada değil de defansta daha işe yaradığı ortaya çıktı.
Yani kadronun doğru şekillenmesini sağlayan bir yenilgi için tek şey söylenebilir, hayırlı oldu. Galatasaray’ı izlerken takım hakkında net bir karar verebilmek son zamanlarda neredeyse imkansız. Takım iyi mi, kötü mü? Oyuncular iyi mi oynuyor, kötü mü? Anlamak için ciddi analiz gerekiyor. Takımın iç saha, dış saha oyunlarında değişimler yaşaması maç içinde oyunculara da sirayet etmiş durumda. Bir oyuncunun maçı iyi başlayıp götürdüğü karşılaşma yok gibi. Dolayısıyla Galatasaray sarı ile kırmızı arası bir takım oldu.
Benim bu maçla ilgili merak ettiğim Galatasaray’ın turu geçip, geçemeyeceği değildi, futbolcuların hafta içi yaşananlara nasıl reaksiyon gösterecekleriydi. Çünkü böyle zor dönemlerde ve böyle durumlarda iki sonuç ortaya çıkar.
1-Kötü gidişatın baskısını kaldıramamak ve gelecek tepkilerden korkup kötü performans ortaya koymak. 2-Hırs ve gurur yapıp, oyunculuk karakterini gösterip sahada çok iyi mücadele sergilemek ve kazanmak. Genele bakarsak, bu iki şıktan ikincisinin kısmen gerçekleşmesi bile yetmedi.
Seyircinin duruşu
SAYIN başkanın G.Saray seyircisi için “Tarihi duruş sergiliyorlar” söylemi doğru. Ama bu kadar önem verilen maçta seyircinin ilgisi, maçtan sonraki protestoları ve duruşu umarım sayın başkanın doğru aldığı bir mesajdır.
Plan ve sonuç
HAGİ’nin planı “İyi savun, pozisyon verme, sabırlı oyna, kontra yap ve kazan” şeklindeydi. Plan başından sonuna kadar iyi işledi. Hatta Servet’in kafasına kadar gelen turu, direk istemedi. Kazanmak zorundaysan risk almak zorundasın. Ama, Galatasaray bu risklerin alınması gereken dakikalarda oyundan düştü. Geriye kalan az zamanda uzun toplarla kurulmaya çalışılan baskı işe yaramadı. Sebebi ise Gaziantepspor’un maç boyunca koruduğu sakinlik, iyi savunma ve bol pas yapma özelliğiydi.