Paylaş
2002 Dünya Kupası’nda beraber çalıştığım Şenol Hoca Trabzonspor’da çoktan hak ettiği payeleri geç de olsa alıyor. Şenol Hoca şimdilerde herkesin takdir ettiği bir teknik adam. Fakat yine de yaptığı işlerin çok önemsenmediğini düşünüyorum. Belki de futbolun merkezi İstanbul’dan uzak olmanın dezavantajını yaşıyor. Ben Şenol Hoca’daki değişimin ilk ayağını bire bir yaşamış ve devamına tanıklık eden eski bir öğrencisi olarak geldiği duruma hayranlık duyduğumu belirtmeliyim. Bizim çalıştığımız dönemden bu yana uzun zaman geçti ama bu kadar süreleri olup geriye giden teknik adamlar da var.
Artık kendinden emin
Şenol Hoca’daki farklılığı ilk hissettiğim ve beni şaşırtan ilk görüntü geçen sezon Ali Sami Yen’de oynanan maçtan önce oldu. Soyunma odasında çıkıp çimlerin üzerinde kulübeye doğru yürüyen kişinin Şenol Hoca görünümlü bir başka insan olabileceği aklıma gelmedi değil. Basın tribününde bir taraftan Dünya Kupası dönemlerindeki Şenol Hoca’yı düşünürken diğer taraftan önümüzdeki kulübeye doğru yürüyen o kendinden emin ve özgüveni tavan yapmış yeni Şenol Hoca’yı gördüm. Geldiği günden beri Trabzonspor’a bir kimlik ve oyun tarzı kazandıran Şenol Hoca’daki gelişimler sadece bunlarla da sınırlı değil. Bütün bu değişimleri 3 ana başlık altında sıralamak mümkün...
OYUN TARZI: Felsefesini herkese kabul ettirdi
Trabzonspor’un başına geçtiği günden beri hiç taviz vermeden uyguladığı ve artık benimsenen ‘hücum futbolu’ Şenol Hoca’yı farklı kılan bir başka özellik. Artık Şenol Hoca kendine ait bir felsefesi olan ve bunu rakibe kabul ettiren bir teknik adam. Geçmişten günümüze kendini bu denli geliştirmeyi başarmış nadir hocalar vardır. Şenol Güneş de bu isimler arasındaki yerini hakkı ile almıştır. Fatih Terim Galatasaray’a geldiğinde kafalarda ve sahada devrim yapmış ve tarihi başarılar kazanmıştı. Şenol Hoca daha işin başında ama başarının alt yapısını çok sağlam kurduğunu söyleyebilirim.
KARiZMA: Ne yapacağını biliyor
ŞENOL Hoca’da beni en çok etkileyen özellik bu oldu. Geçen dönemde kazandığı özgüven ve başarı, hocayı kendisini, olması gereken yerde görmesini sağlamış. Artık o ne yapacağını arayan, kendisini kabul ettirmeye çalışan ve etkileyici olmaya çalışan Şenol Hoca’nın yerini bütün bu donanımlara sahip bir teknik adam almış. Artık giyiminden konuşmasına maç içi müdahalelere kadar her konuda yeterliliğini fazlasıyla ispat etti.
OTORİTE: Bütün sorunları çözüyor
Oyuncudan ne istediğini bilen ve oyuncuya ne istediğini iyi anlatan Şenol Hoca, doğal olarak futbolcuları üzerinde otoritesini de kurmuş oldu. Umut Bulut ve Engin Baytar ile yaşananların yanında, bu oyunculardaki değişim Şenol Hoca’yı sorunun parçası değil çözümün anahtarı olduğunu ortaya koyuyor. Birçok hocanın benzerlerini yaşadığı durumlarda futbolcuların üzeri çizilirken, Şenol Hoca zor olanı yapıp bu oyuncuları kazandı.
Paylaş