Paylaş
Fakat 1 hafta boyunca konuşulan ne milli takımın oyunu, ne de futboldu. Odak noktaları, Selçuk İnan ve Emre’nin golü sonrası Hamit’in kulübede oturmasıydı. Fakat bana göre bunlar sudan sebepler... Problemi oluşturan asıl sıkıntı Abdullah Hoca...
Çünkü futbol kamuoyunun büyük bir çoğunluğu Abdullah Hoca’ya saygı duymuyor ve küçük görüyor. Abdullah Hoca, kredisi fazla bir teknik adam gibi gözükse de iş öyle değil. Milli takımda maçlar kötü gitse, kredisinin diğer hocalara göre az olduğunu o da biliyor. Sorun da burada başlıyor. Basının futbol kulüpleri ve futbolcular üzerindeki etkisi ile baskısı tartışılmaz bir gerçek. Yazılan ve söylenenlerin önce taraftarları, sonrasında futbolcuları etkileyen birbirini tetikleyici bir etki dalgası oluşturması sonucu bu olaylar yaşanıyor.
Selçuk yorumlara çanak tuttu
Ne oluyor? Önce basında çıkan haberlerin etkisi ile taraftarlar istedikleri oyuncu lehine tezahürat yapıyor. Sonrasında bu dalgalanmanın artçısının vurduğu oyuncu, surat asıyor ya da kapris yapıyor. Selçuk İnan için bunları söylemek zor. Çünkü oynamadığı için bir oyuncunun üzgün olması çok doğal. Ama oyuna girince işini yapması ve golünü atması ne kadar düzgün bir davranışsa, golden sonra sevinmemesi de o kadar Selçuk imajı ile örtüşmeyen bir görüntü oldu. Bu görüntü direkt olarak Abdullah Avcı’ya mesaj gönderen ve yorumlara çanak tutan davranış oldu.
Fatih Hoca’ya yapabilir mi?
Hamit’in yaptığı da doğru değildi. Zaten polemiklerin yön verdiği bir dönemde, böyle bir hareketi kim yaparsa ne zaman yaparsa yapsın yanlış. Haa üzgün olabilirsin, moralin bozuk olabilir, ki bunlar da normal. Ama gol atılmışsa ve arkadaşları kulübe önünde bir araya gelmişse Hamit, sevinçten zıplamasa da o grubun içine katılmalıydı. Katılmalıydı ki, ne Hamit ne de Hamit üzerinden arkadaşları ve hocası malzeme olmasın. Şunu sormak lazım.
Hamit aynı işi Galatasaray’da, Fatih Hoca’ya yapabilir mi? Bu soruya verilen cevap ‘hayır’ ise verdiğiniz cevap aynı zamanda Abdullah Hoca’ya da duyulan saygıyı ve hocanın takım üzerindeki otoritesini gösterir.
Bu tür hataları bir çoğumuz yaptık ve yine yapılacak. Fark etmez, biz yaptığımz zaman da yanlıştı şimdi de yanlış. Bunu ileride anlarlar. Diğer taraftan Hamit üzgün olmasının sebebini oynamamak olarak ön plana çıkartırsa yanlış yapar. Hollanda maçındaki performansından sonra kim olsa oynatmazdı. Asıl üzüntü sebebi ya da tepki noktası Robben gibi Avrupa’nın en etkili kanat oyuncusu karşısında oynatılması olmalıdır. Ya da oyundan erken alınmamasıdır.
G.Saray ve F.Bahçe etkisi
Madalyonun diğer tarafı da var. Hollanda maçında Arda golü atsa ve biz maçı kazansak ya da puan alsak, sanırım kimse Selçuk konusunu bu kadar polemik haline getirmezdi. Biz olaylara ve kişilere takım odaklı bakıyoruz maalesef. Çünkü taraftarın büyük çoğunluğunun yoğunlaştığı iki takım var. Galatasaray ve Fenerbahçe... Medyada güçlü olan da Galatasaray ve Fenerbahçe... Böylesi bir durumda bu ekiplerin oyuncuları oynamadığı zaman daha fazla konuşuluyor. Olayların üzerine daha fazla yorum yapılıyor. Örnek olarak şunu verebilirim. Selçuk, Trabzon’da oynadığı dönemde o kadroya göre iyi bir performans göstermişti.
Üç etken...
Geçen sene G.Saray’da oynadığına yakın iyi bir performans sayılır. Çünkü kadro ve kalite farkı vardı. Ama o iyi oyunu Galatasaray’daki kadar ön plana çıkmadı ve konuşulmadı. Hiddink döneminde Selçuk’un oynamadığı ve yedek kaldığı maçlar da vardı ama polemik yoktu.
Sonuç olarak olayların buraya kadar gelmesinde şu etkenler öne çıkıyor;
1-Abdullah Hoca’nın kolayca sarsılabilen otoritesi.
2-Oyuncuların polemiklere fırsat veren davranışları.
3-Abdullah Hoca’nın zamanlama hatası yapması.
Ah çekenler
Son iki milli maçta da performansları üst düzeydeydi. Biri oyunun kontrolünü sağlayıp, Estonya’ya kilidi açan golü attı. Diğeri ise kazandığı toplarla orta sahayı dirençli kıldı. Evet, Emre Belözoğlu ve Mehmet Topal ikilisi... Farklı özelliklere sahip ama birbirinin performansını tamamlayan bu iki oyuncu aynı takımda oynayabilirdi.
Sanırım F.Bahçe taraftarı bu ikiliyi gördükten sonra bir ‘ah’ çekmiştir. Bu ikili olsa Meireles’e 20 milyon Euro verilmez ve çok etkili bir orta sahaya sahip olunabilirdi. F.Bahçe taraftarı biri Fenerbahçe’de oynayan, diğeri oynamış bu iyi ikiliyi ancak milli takımda görebilecek. Neden acaba?
Paylaş