Paylaş
Kaldı ki Nurullah Hoca da, G.Saray’ın son haftalarda defans yapan takımlara karşı yaşadığı sıkıntıyı gördüğü için menüyü biraz değiştirerek sunmak istedi.
Kimse kabul etmez
Yine çok adamla savunma yapmak ana felsefeydi. Ama bir fark vardı. Ve o da Hakan’ı ekstra adam olarak defansın arkasında hataları kapatma amaçlı kullanmaktı. Bu önleme rağmen Mersin, ciddi hatalar yaptı. ‘Deplasmandaki Cluj maçında da rakip defans yaptı ama sonuç ortada’ denilebilir. Aradaki önemli farkı oluşturan maçın derece ve stratejisi.
Maç bir Şampiyonlar Ligi karşılaşması ve olunca G.Saray’ın sabırlı, dengeli ve acele etmeyen oyunu mazur görülür. Ama iş Türkiye Ligi olunca kimse G.Saray’ın, Mersin deplasmanında bekleyen, acele etmeyen oyununu kabul etmez.
Havuz problemi
G.Saray’ın oynatmamaya yönelik rakiplere olan sıkıntısı büyüyerek sürüyor. Bu probleme yol açan önemli 2 sıkıntı var:
- Burak ile Umut rakip kendi alanında kalabalık ve alan bırakmayacak şekilde yayılmışsa etkin olamıyor.
- Defans yapan takımlara karşı en etkili yol oyunu açarak geniş alanda oynamaktır.G.Saray’ın problemi bu. Ne Hamit ne de Emre etkin bir kenar oyuncusu değil.
Şut nerede?
G.Saray dün rakibi şaşırtmadı, beklenmedik işler yapamadı. Mesela etkili şutlar atan ama bu özelliğini unutan Selçuk’un uzaktan şut denemesi gibi. Mesela Cris ya da Danny’den birinin topla oyuna çıkması gibi... Maçın genelinde Galatasaray’ın kaleye gitme ihtimali İddaa bültenine girse ciddi oran verecek. Mersin’in tek çaresi duran toptu. Sonuçta iki takım da duran toptan birer gol bularak en azından bu sorunlarını çözdüler.
Paylaş