Paylaş
Ama şimdiye kadar hiç değişimi düşünmemiş Daum, maç seyircili olsa yine aynı sistemle mi çıkardı?Volkan daha yerimize otururken Volkanvari diyebileceğimiz ve her sene bir tane yapıp klasik haline gelen hatalarından bir tanesini yaptı. Bu gol Kasımpaşa’nın da beklemediği bir goldü ve “haksızlık olmasın” diye yiyerek maçı eşitlediler.
Daum Beşiktaş derbisindeki çaresizliğin sebebi olan Alex’in markajda yok olmasının sezonun devamında büyük problem olacağını bildiği için, çift forvete dönerek Alex’i tek hedef oyuncu olmaktan çıkarmayı düşündü. Alex’in başındaki yeni bekçi Sedat’tı. Sedat, Fink gibi bu markajı Alman disipliniyle yapacak kadar iyi değildi ve katı markajda yapmadı ama Alex yine yoktu.
Emre’siz olmuyor
Fenerbahçe’nin iki önemli kozu var. Derbi maçta Beşiktaş, Alex’i markajla durdurup bir kozu etkisiz hale getirmişken, diğer kozu Emre de sakatlanarak çıkınca derbiyi kaybetmişti. Bu sefer Alex’i daha etkin hale getirmek için önüne iki forvet tamam ama Emre’nin yokluğu büyük sorun oldu. Kasımpaşa takımı maç boyunca 13 haftada girmediği kadar rahat pozisyonlar buldu. Emre defansın önünde hem karşılayan hem de oyunu başlatan oyuncu olduğu için yokluğunda Kasımpaşa rahat geldi.
Taraftarı aradılar
Fakat asıl dikkatimi çeken Fenerbahçe takımının seyircisi olmayınca Volkan’dan Güiza’ya kadar hepsinin futbol enerjilerinin bitmiş gibi oynamaları. Maçın kritik anlarında itici güç olacak bir şeyler aradı Fenerbahçe, ama onlar evlerindeydi.Beşiktaş ve Kasımpaşa maçlarını görünce Emre’nin Fenerbahçe için Alex’ten daha önemli bir oyuncu olduğu ortaya çıktı. Evet Alex sonuç alan bir futbolcu, ama gününde ise. Fakat Emre Fenerbahçe’yi ayakta tutan, dirençli bir takım haline getiren etken oluyor.
Fenerbahçe neden kaybetti?
1-) Volkan’ın, seyredenleri donduran hataları;
2-) Semih ve Güiza’nın etkisizliği;
3-) Önder’in sanki ilk defa oynuyormuş gibi acemice hareket etmesi;
4-) Alex’in yine sadece orta alanda topla buluşması ve devamının olmaması;
5-) Fenerbahçe orta sahasının agresiflikten çok uzak olması;
6-) Gökhan Gönül’ün hep “geçen” olurken “geçilen” olması.
Paylaş