El frenleri olmayınca...

İlk yarıda gol olmadı belki ama, böyle oynanan golsüz maçlara can kurban... Öyle gol olan maçlar izliyoruz ki, golsüz olsun ama böyle zevkli olsun.
Gelelim maçın neden bu kadar heyecanlı ve zevkli olduğu konusuna... Bunun karşılıklı olarak birer sebebi var. Daha doğrusu karşılıklı olarak takımlarının el freni olan iki oyuncusunun olmayışı bu güzel oyunun ana nedeniydi. Bunlar;
1-Trabzonspor’da tecrübeli ama oyunu yavaşlatan Zokora.
2-Gaziantepspor’un yetenekli ama öne ağır 10 numarası Wagner.
Top ayaklarına geldiğinde oyunu yavaşlatan, ayağında fazla top tutan ve tempoyu direkt etkileyen oyuncular olmayınca kendini tutamayan, kaleler arasındaki mesafeyi kısaltan iki takım ortaya çıktı.
Bu bağlamda Aykut’un sade, çabuk ve tempolu oyunu Trabzonspor’un hızını artırırken, Gaziantepspor’un süratli oyuncusu Sosa, takımını çok çabuk rakip alana taşıyarak oyuna artı kattı.

TABİİ Kİ İYİ OLUR...

MAÇIN seviyesinin ‘iyi’ olarak nitelenmesini sağlayacak olan unsurlar şöyle:
ÇABUK OYUN: Her iki takım oyuncuları da ayağına gelen topları çabuk, olabildiğince öne ve etkili kullanarak, oyunun her iki kale önünde fazlaca oynanmasını sağladı.
YAKIN OYUN: Trabzonlu ve Gaziantepli oyuncular birbirlerine baskı yaparak ve yakın oynayarak, rakibinin rahat oynamasını engellemenin ötesinde, temponun yükselmesini sağladı.
KALİTELİ AYAKLAR: ‘Hızlı Tren’ İsmael Sosa, genlerinde golcülük olan Muhammet Demir, akıllı ve yetenekli Aykut ile, uzun zaman sonra geri dönen Alanzinho ve çalışkanlığının karşılığını alan Halil maça zevk katan oyunculardı.

MESAJ VAR...

MAÇIN önemi kadar Abdullah Ercan Hoca’nın yeni başladığı Gaziantepspor kariyerinde çok önemli olan bir davranışı ortaya koyması da kayda değerdi. Abdullah Hoca’nın, geçen hafta Galatasaray maçında oyundan çıkmayarak otoritesini zedeleyen Wagner’i kadroya almaması takıma hakimiyeti ve camiasına mesaj verme açısından önemliydi. Tek önemli nokta bu durumun uzamaması.