Paylaş
Maça bu üst düzey destekle başlayan Galatasaray’ın karşısında, aynı derecede dirençli bir Manisaspor vardı. Manisaspor ilk yarıda kırmızı kart gelene kadar, öyle etkili ve çabuk tek paslar yaptı ki, bunları ligin genelinde yapsalar, inanın küme düşmezlerdi.
Kırmızı kart sonrası G.Saray’ın oyunu tamamen rakip alana yığması normaldi ama pozisyona girememesi anormaldi. Galatasaray’ın ilk yarıda yaşadığı pozisyon kısırlığının sebeplerini şöyle sıralamak mümkün;
1-Manisaspor kadar oyun isteği ve kazanma direncine sahip değillerdi.
2-Topu hep sıkışık alanda kullanma ısrarı Manisa defansını rahatlattı.
3-Oyunu ve topu kullanırken yavaş düşünmek G.Saray’ı yavaşlattı.
4-Manisaspor’un top ayağında iken baskıya izin vermeyen tek pas oyunu.
Elmander ve Eboue
- İkinci yarının başında gelen penaltı golü, G.Saray’ın muhtemel golünü biraz daha erken bulmasını sağladı. Fakat pozisyonun penaltı olmadığı net biçimde ortadaydı. Sonraki bölüm Manisaspor yarı alanında geçti ve maç tek kaleye döndü. Ama G.Saray’ın bu durumu pozisyona ve sonuca çevirme becerisi, Manisalı oyuncuların iyice oyundan düşmesiyle oldu. Sahadaki bazı oyuncuların düşük performansları sarı kırmızılıların sıkıntı yaşamasına sebep oldu;
- ELMANDER: Defansı yıpratan, rahatsız eden ve alan boşaltan bildiğimiz Elmander yoktu. Böyle olunca Galatasaray kapana kısılan Aslan gibi oldu.
- EBOUE: Rakip oyuncu ile yaptığı koşularda bile bir yavaşlık ve isteksizlik vardı. Kenardan sürpriz ama beklenen bindirmeler gelmeyince sıkıntı oluştu.
Tehlikeli süreç başlıyor
- Ama diğer taraftan Melo olmayınca daha öne çıkan ve performansı etkili hale gelen Selçuk, Manisa’da devredeydi. Selçuk, golleri ve performansı ile maçın adamı oldu. Manisa’da Ahmet İlhan etkileyici oyunuyla beğendiğim oyuncuydu. Artık Süper Final zamanı ve süper güçlerin zamanı başlıyor. Zevkli ve heyecanlı ama bir o kadar tehlikeli bir süreç yaşanacak. Çünkü fikstüre göre daha ilk maçtan Süper Final bitebilir.
Paylaş