SABIRLI oynayan mı, sabır taşını çatlatan mı? G.Saray, Hagi ile özellikle deplasmanlarda sabırlı oynayıp daha derli toplu bir görüntü veriyor.
Dünkü rakibi Kayserispor ise, içeride dışarda sabrın sınırlarını zorlayacak derecede oyundan kopmayan ve taviz vermeyen bir takım. İki takımın da bugüne kadarki görüntülerinin dışında ortaya koydukları tempo ve hızlı oyun net pozisyonları beraberinde getirdi. En dikkat çeken ise, kaleyi görenin vurduğu bir maç olmasıydı. Hagi takımın başına geçtiğinden beri istek olarak en iyi Galatasaray’ı gördüm. Ama oyuncuların moralleri için bunu söylemek zor. Misimoviç’in kadro dışı kalması doğal olarak oyuncuların moralini olumsuz etkilemiş. Nasıl etkilemesin ki? Sıranın kendisine geleceği endişesiyle futbol ne kadar oynanır? Buna rağmen kaybedecek bir şeyi olmayan Galatasaraylı oyuncular ellerinden geleni bu kötü dönemde yaptılar. Ali Sami Yen’de kötü olan Galatasaray, deplasmanda eldeki oyuncularına uygun oynayabildiği için daha iyi gözüken bir takım. Rakip kazanmak için gelince hem iyi geri koşup pozisyon az veriyor hem de önde Elano ve Kewell gibi iyi top kullanan, Pino gibi süratli oyuncuların kullanabileceği geniş alanlar buluyor. Fakat iş Ali Sami Yen’e gelince olay tersine dönüyor ve Galatasaray kötü oynayarak kaybediyor. Golsüz olmamalıydı MAÇIN tamamı son haftalardaki en zevkli golsüz maç oldu. Forvetler ve orta sahalar golü kaçırmak isteseler başaramayacakları pozisyonları dışarı ya da kaleciye teslim ederek bu güzel maçı 0-0 bitirdiler. Premier Lig’de zevkle seyrettiğimiz; topun iki kaleye gidip geldiği nefis maçlardan birini izledik. Hatta ikinci yarı iki takım biraz abartıp kaleye gittikleri bütün topları ciddi pozisyona çevirdi. Bu kadar fazla sayıda pozisyonun ortaya çımasının sebebi orta sahaların oyundan düşmesi ve topu alanın bu bölgeyi kolayca kat etmesi. Kayserispor’un liderlik hesabı yapması ve Galatasaray’ın ‘çıkmayan candan ümit kesilmez’ anlayışı ile oynaması pozisyon fazlalığının bir diğer sebebi. Genelde son dakikalarda kazanmayı başaran Kayserispor bu sefer de aynısını denedi ama maçın kazananın olmayacağı kaçırılan pozisyonlardan belliydi. GS neden kazanamadı? Elano, Pino ve Barış’ın, amatörlerin bile yapmayacağı gol vuruşları. Kewell ile sol kanadı kullanmaya çalıştı ama sağ kenar yoktu. Bitirici vuruşları yapacak bir forvet yokluğu net pozisyonlarda çok hissedildi. Risk aldığında kaybeden Galatasaray kontrollü oyunu tercih ettiği için. İkinci yarının ortalarında temposu düştü, oyuna sonradan girenler de etkisizdi.