Paylaş
Tabii ki rakipler için ‘Sadece defans yapıyorlar’ demek haksızlık olur. Çünkü artık hiçbir takım 90’lı yıllardaki gibi 11 oyuncu ile savunup beraberliğe oynamak gibi bir anlayışla oynamıyor. Rakipler defans yaparken, akıllarında hücuma çıkmak oluyor. Yani eskiden öncelik defans yapmak, hedef kazanmak iken, şimdi hedef defans, öncelik kazanmak oldu.
Arada büyük fark var
Burada sorun rakiplerin defans yapması değil. Sorun, Galatasaray’ın bu sene defans yapan takımları kendine problem haline getirmesi. Tamam kupa maçlarına hazırlanmak zordur ama rakiplerle kalite açısından mukayeseyi kabul edemeyecek derecede fark var. İlk yarıda G.Saray’ın durumu da buydu. Rakip aradaki kalite farkını iyi mücadele ve daha çok koşarak kapattı.
G.Saray ilk yarıda...
1-Topla oynar gözüken ama rakip üzerinde etkinliği olmayan,
2-Oyunu 1461 Trabzon sahasında oynayıp pozisyon üretemeyen,
3-İleri koşarken iyi ama pozisyon yerken geri koşmaya zorlanan,
4-Koşsa da kalite farkını sergileyecek kadar mücadele etmeyen,
5-Kazanmak isteyip de rakibi ciddiye alamayan taraftı.
Tek engel direkler
Braga’daki G.Saray’ın oynadığı ilk yarıyla 1461 Trabzon maçındaki ilk devrenin 3 benzer yönü vardı. G.Saray’ın gol yemesi, devre arası ‘sohbet’i ve oyuncu değişikliği ihtiyacı. Tek fark ise bunların işe yaramaması. İkinci yarıda G.Saray’da çok değişen birşey yoktu. Ta ki ikinci golü yiyene kadar. Geri dönen G.Saray golü buldu. Maçı çevirmesini engelleyen ise rakip değil direklerdi.
Peki 70’te yediği gole kadar sahada varlığı hissedilmeyen ama iki farklı mağlup duruma düştükten sonra bambaşka hale bürünen G.Saray neden öncesinde yoktu. Futbol ciddi oyundur. Ona ne kadar önem verirseniz karşılığını o derecede alırsınız.
Paylaş