F.Bahçe TT Arena’da hiç oynamadı. Sarı lacivertlilerin yıllardır kullandığı stat faktörü artık dengelendi. Emre’nin sakat, Selçuk’un da tam hazır olmayışı orta sahada dengeli bir çekişmeyi sağlayacak. Savunma Dia, Niang ve Alex üçlüsünü durdurursa G.Saray’ın kazanma şansı yüzde 70’lere çıkar. G.Saray, ilk maçtaki gibi defans ile orta sahasının arasını iyi kapatıp, hücuma hızlı çıkabilir.
YILLARDIR Fenerbahçe’nin koz olarak kullandığı stat faktörü, bugünkü derbi öncesi artık Galatasaray’ın lehine dönmüş ya da en azından dengelenmiş oldu. Fakat Galatasaray’ın burada bir avantajı var. O da Fenerbahçe’nin Türk Telekom Arena’ya ilk defa gelecek olması ve stadın ilk kez gerçek manada dolacak olması. Sarı kırmızılı oyuncular bu destek rüzgarını iyi yakalarlarsa üstünlük sağlarlar.
Taraftarın sezon boyunca yaşanan her şeyi bir maçlığına unutup takımını destekleme kararı doğru ve yerinde. Fakat Önemli noktalar var...
Birincisi bu kadar fazla sayıda taraftarın desteği kadar protestosu da etkili olur. Yani yapılan hatalara verilecek tepkiler, Ali Sami Yen’deki gibi olmayıp kendi oyuncusu için çok daha bozucu olur. İkincisi ise, bu desteğin oyuncular açısından ne kadar gerçek kabul edilecek olması. Çünkü hepimiz biliyoruz ki, taraftar maç öncesi Ayhan, Barış, Mustafa Sarp ve Aydın gibi oyuncuları yumruk şova çağırırken istekli ve içten çağırmayacak, bu oyuncular da bu davetin samimi olmadığını bilerek mecburen gidecek. Bugüne kadar yaşanan protestoların etkisi futbolcuların üzerinden bir günde silinmez.
Lorik Cana derbide stoper oynamasın!
FENERBAHÇE’de Emre’nin sakatlığı derbideki bütün dengeleri altüst etti. Daha doğrusu orta sahada ve maçın genelinde dengeyi sağladı. Emre’nin sakat ve Selçuk’un hazır olmayışı orta sahada ancak dengeli bir çekişmeyi sağlayacak. Defans dikkatli olmalı Orta sahadaki bu denge maçı Galatasaray defansına çevirdi. Defans, Dia, Niang ve Alex’ten oluşan golcü üçlüyü durdurma işini becerebilirse maçı kazanma şansı yüzde 70’lere çıkar. Ama bu arada en önemli şart; Cana’nın stoper oynamaması.
G.Saray nasıl kazanır
GALATASARAY ve Fenerbahçe için lig 32 hafta artı derbiler şeklinde yaşanır ve oynanır. 32 hafta başka oynanır, bu iki maç bambaşka atmosferde ve konsantrede oynanır. Bunu bilerek hazırlanmak, maçı oynamak ve tamamlamak derbiyi kazanmanın sırrı aslında. Yapılması gereken ne?
Acele etmeden, sakin kalıp sinirlenmemek. Disiplinden taviz vermeyerek oyundan kopmamak. Öncelik oyunu kontrol altına almak sonra kazanmak. Cana’yı oynatmamak ya da defanstan uzak tutmak. Arda’yı ilk 11’de değil, ikinci yarı kullanmak.
Arda’yı bekleyen tehlike
UZUN zamandır oynamayan Arda’nın temponun, mücadelenin ve gerginliğin üst seviyede olduğu maça direkt başlamaması doğru olur. Çünkü karşısında ligin en tempolu ve en çok hücuma çıkan beki Gökhan Gönül oynayacak. Arda fizik olarak hazır olmadığı için hem Gökhan’la olan mücadelelerinde hem de tempoda kaybeden olur. İlk 11’de oynamasında 2 risk var.
Oyun ve sonuç kötü olursa taraftar tepkisini direkt Arda’ya yönlendirir. Bu da tepkilerden çok etkilenen Arda’yı yıkar.
Tempo ve mücadelenin yüksek olacağı derbide, maç eksiği önemli bir argüman. Hazır olmayan vücudun bu tempoda tekrar sakatlanması daha kolay olur ki, bu Arda’yı daha uzun süre sahalardan uzak tutar. Bunun yansıması da direkt transferine olur.
Kadıköy taktiği lazım
HAGI, Fenerbahçe derbisinde oynayacağı oyunu ve şablonu ezeli rakibinin renktaşı Ankaragücü ile oynadığı maçta denedi. Birbiri ile iyi yardımlaşan defans için neredeyse hiç çıkmayan bekler. Defans ile arasını iyi kapatan bir orta saha ile pozisyon vermeyen bir oyun düşüncesinin devamında hücuma çabuk çıkan oyunculardan kurulu forvet hattı... Hatırlayın, uzun zaman sonra Saracoğlu’ndan puan çıkaran ve o dönem beğenilen oyun şablonu ile aynısı. Zaten Hagi Fenerbahçe’ye karşı nasıl oynanması gerektiğini ortaya net koydu. Bu maçta da ilk yarıdakinin benzeri bir plan ve düşünce ile oynamak doğru tercih. Çünkü Galatasaray eğer sahaya ‘kesin kazanmam lazım’ düşüncesinin ürünü hep hücum mantalitesi ile çıkarsa mağlup olması kaçınılmaz.