Paylaş
G.SARAY’ın Şampiyonlar Ligi’ndeki rakibi Chelsea, Mourinho ile sahasında 74 maçtır yenilmiyor. ‘Stamford Bridge’deki serinin Arena’daki maçla bağı ne?’ diyebilirsiniz. Ama Premier Lig’de Chelsea’den daha iyi futbol oynayan ve daha fazla gol atan takımlar olmasına rağmen, Chelsea’nin lider olmasının bir anlamı olmalı. Chelsea’nin hem Premier Lig’e hem de Arena’da oynanacak maça yansıyacak farkı da burada ortaya çıkıyor.
Çünkü Chelsea kolay kolay gol yemiyor. Bunun yanında Premier Lig’in son çeyrekte en çok gol atan 2 takımından biri olması da Chelsea’nin oyun sistemi hakkında bilgi veriyor. Oyunu tutan, istediği şekle sokan ve kontrolü rakibine verse dahi hata yapmadan hatayı bekleyen Maviler, rakibin risk aldığı son bölümde işi bitiriyor.
İşin güzel tarafı, İngiltere Premier Ligi’nin son çeyrekte çok gol atan en iyilerinden biri ile Türkiye Ligi’nin son çeyrekte gol yemeyen tek takımının mücadelesine sahne olacak Arena’daki karşılaşma...
ÇOK FARK YOK...
CHELSEA, her ne kadar Premier Lig’in lideri olsa da bu paralelde bir oyun oynamıyor. Maçları kazanmakta hep zorlanan, kazandığı maçları öncelikle gol yemediği için lehine çeviren ve aslında ‘yıkıldı yıkılacak’ bir pozisyonda seyreden bir görüntüsü var. Chelsea, kendi sahasında yenilmemesi ve az gol yemesi ile bir Mourinho takımı olma şartının bir yarısını tamamlamış gözükse de, tamamlanmış diğer yarı asıl tehlike olarak baş ağrıtıyor.
G.Saray için durum, kura çekildiği günle bugün arasında çok fark oluşturmuyor. O gün hem oyun hem de sonuç olarak iyi olmayan Chelsea, bugün sonuç almayı beceren ama oyununu oraya çekemeyen bir Chelsea var. Yani G.Saray içerideki maçı kazanma şansı olan, kazanma durumuna göre tur şansını yukarılara çekeceği bir pozisyonda...
ASIL SORU; ‘KİMLERLE GİDECEĞİZ?’
EURO 2016 adına düşünmemiz gereken, “Turnuvaya katılacak aşağı yukarı belli olan oyuncu grubu ile mi başlayalım, yoksa 2020’yi de içine alan yeni bir jenerasyonu da işin içine mi katalım” sorusudur.
ÇÜNKÜ;
- Katıldığımız şampiyonalar ve kazanılan başarı ile orantılı 2. torbadan 1. torbaya çıkabileceğiz.
- Şampiyonayı yaşayan futbolcular özgüven gelişimiyle sınıf atlayacak.
- Avrupa futbol piyasasına çıkacak oyunculara bakış açısı değişecek ve yurtdışı transferler artacak.
- Şampiyonaya gitmek isteyen oyuncular, ligdeki performansını artıracak.
- Yeni bir jenerasyonu bu turnuvaya hazırlama şansımız olacak.
- Aralıksız turnuvalara katılmış nesillere sahip olmanın ülke futboluna avantajı ve etkisi çok uzun yıllar sürecek.
Kura ‘Sert’ değil ‘Yumuşak’ olmalı!
‘Fatih Terim’in 2016 elemeleri grubuna ‘Sert’ yorumu yapması, kendisinin kariyeri ve vizyonu ile örtüşmedi.’
MİLLİ Takımımız için yeni dönem başlıyor. Yeni dönem tabirini, Fatih Terim’in Milli Takım’ın başına geçmesinin ötesinde değişen kural sebebiyle kullanıyorum. Çünkü, EURO 2016 elemelerinde ilk iki takım direkt gruptan çıkarken, 3. play-off oynayacak.
Yani; Bundan önceki elemelerde, grubun güçlü takımı kim olursa olsun Türk Milli Takımı ilk sırayı, en kötü 2.’liği hedefliyordu. Şimdi? O elemelerin genelindeki sıramız olan 2. sıra bizi direkt şampiyonaya götürecek. Artı, işler çok kötü gitti ve 3. olduk... Zaten play-off’a kalan 3. sıradaki takımlar bizim çok altımızda takımlar olacak. Avantaj yine çok büyük...
Buradan yola çıkarak Fatih Hoca’nın grubu ‘sert’ diye tanımlaması, eğer futbolun her şeye açık olduğu bağlamında düşünerek ‘tedbir’ amaçlı söylenmişse olabilir. Ama bugüne kadar hep büyük hedefler kovalayan, Fatih Hoca için bu grup ‘yumuşak’ kalmalıydı. Bu açıklama bana göre Fatih Hoca’nın kariyeriyle ve vizyonuyla örtüşmedi.
Elbette Hollanda gerçeği ortada... Fakat benim için, aslolan turnuvaya gitmektir. Ne oynayarak ya da nasıl gittiğin önemli değil. Çünkü elemelerdeki oyun, şampiyonaya yansımaz. Şampiyona, bambaşka bir dünyadır.
MOU GİBİ DÜŞÜNMEK...
MOURINHO’nun takımı çok sayıda sakat ve eksiğe rağmen iyi bir kadro ile çıkacak karşımıza... Fakat G.Saray’ı asıl bekleyen, hangi oyuncu ile oynarsa oynasın o az hata yapan, rakibi sıkıntıya sokan, maçı bazen sevimsiz hale getiren ama bazen de hayranlık uyandıran savunması olacak. Takımı sahada savunma yaparken hayranlık uyandıran nadir bir hoca Mourinho...
G.Saray için tur tek ayaklı... Arena’da gol yemeden maçı kazanması demek ‘rakibi en güçlü silahıyla vurmak’ anlamı taşıyor. Karşıda Mourinho varsa o maç, detayların, sabır ve disiplinin gösterisine döner. Onun gibi düşünmez ve oynamazsanız tuzağı işe yarar.
ARENA’NIN REÇETESİ
CHELSEA: G.Saray, Hazard ve İvanoviç’e birinci, Ramires’e ikinci derece dikkat etmeli.
G.SARAY: Muslera, ‘takımı ayakta tutan’ kurtarışları yapmalı, Semih vites düşürmemeli. Drogba, Melo, Sneijder ve Burak kalitesini unutmamalı.
Paylaş