Paylaş
Ama hiçbir zaman Fatih hocanın Galatasaray’ı gibi akılda kalıcı ve heyecan verici olmadı. İşte o Fatih hoca aynı heyecanı tekrar yaşatmak için geri geldi. Hocanın oyun felsefesinde topa sahip olmak en önemli ve birinci düşüncedir. Galatasaray’ın bunu yapabilmesi için;
- Melo’nun defanstan topu alıp oyunu başlatması,
- Selçuk’un orta sahada topu iyi dağıtması,
- Baros’un topu mutlaka iyi saklaması ve servis yapması gerekir.
Bunlardan biri olmazsa Galatasaray sıkıntı yaşar. Birde karşıda İstanbul BŞB gibi sabırlı, sistemi oturmuş ve hızlı oyunu iyi oynayan bir rakip varsa çok daha dikkatli olmak lazım.
İstanbul BŞB’nin yıllardır oynadığı ve rakipleri düşürdüğü tuzak oyun her zaman işe yarıyor. Futbolda kendi alanını savunmak daha kolay gibi gözükse de baskı yiyince hata yapmamak ancak bu işi çok çalışmak ya da uzun süreli oynamakla olur.
G.Saray’ın defoları
- Çabuk forvet karşısında dengesi bozulan ve geri kaçan defans.
- Riera olmadan işlevselliği hayata geçmeyecek olan sol kenar.
- İyi kapanan rakibe karşı ısrarla göbekten oyunu deneyen orta saha.
- Geri düştüğünde panik yapan ve oyundan kopan oyuncular.
Maç Galatasaray’ın kontrolünde gibi gözükse de karşıda İstanbul BŞB olunca bunun bir anlamı olmuyor. İstanbul BŞB maçı beklediği ve istediği gibi oynadı ve bitirdi.
Galatasaray ise sadece kötü başlamadı. Bunun yanında sezon başındaki umutları büyük bir soru işaretine ve kaygıya dönüştürdü.
Galatasaray sadece ilk 20 dakikasında iyi oynadığı ama sonrasında geçen seneden esintiler sunduğu bir maçı kaybetti. Oyuncular bireysel olarak iyi ama takım oyununu oynamaları için daha zamana ihtiyaçları var.
İstanbul BŞB’nin yıllardır oynadığı ve rakipleri düşürdüğü tuzak oyun her zaman işe yarıyor.
Paylaş