Paylaş
Birincisi: Mancini, Chelsea maçında hepimizi şaşırtan sürpriz kadro ve sistem değişiminin bir benzerini Rize’de uygulamaya devam edecek miydi? İkincisi: Uğur Hoca’nın Konyaspor’un başında iken Arena’da G.Saray’a yaptığı ve sonuç aldığı baskılı başlangıcı ve oyunu tercih edecek miydi? Mancini’nin, kadroya almadığı Drogba yerine Umut’u, Ceyhun yerine Yekta’yı tercih etmesi mantıklıydı. Fakat sistem, diziliş aynı ama isimler farklıydı. Burak’ın önde tek oynaması, sırtı dönük oyunu iyi bilmemesi ve Sneijder ile uyumunun iyi olmamasından dolayı sahaya olumlu yansımadı. G.Saray, Burak-Umut ikilisinin yan yana oynadığı maçlarda daha tempolu ve üretken oluyor. Enteresan olan Mancini’nin deneyip görmesine rağmen bunu bir “Deja vu”ya çevirmesiydi.
KÖR DÖVÜŞÜ...
MAÇIN ilk yarısının orta sahaya sıkışmış bir kör dövüşüne dönmesinin sebebi de Rizespor’un kilit oyuncuları kilitlemiş olmasıydı. Selçuk ve Melo’ya orta sahada oyun kurma şansı vermeyerek G.Saray’a problem çıkarsalar da asıl sorunu büyüten, ileride topla buluşamayan Sneijder’in kendi alanına gelerek top almaya başlaması oldu. Eğer, Sneijder gerilere kadar gelip top alıyorsa bilin ki G.Saray’da problem var. Rakip alandan kaçan Sneijder, Burak’ı yalnızlaştıran ve çaresiz bırakan hamleyi yapıyordu.
YOKKEN DEĞERLİ...
MAÇI izlerken, oyunun gidişatına bakınca gülümsedim ve formsuz, güçsüz olduğu için kadroda olmayan Drogba’yı aradım. Maç tam onun fazla hareket etmesine gerek kalmadan top tutup, servis edeceği şekilde oynandı. Varken beğenmiyoruz ama yokken, iyi oynamıyor olsa bile ne yaptığını net anlıyorsunuz. G.Saray kendi sol kanadından ataklarla ne kadar rakibi zorladıysa, kendi sağ kenarından da pozisyon yememek için o kadar zorlandı. Şu tablo ortaya çıktı ki, ligde şampiyonu ya da yarışı belirleyecek olan bu
takımların deplasmanda oynayacağı maçlar ve kazanacağı puanlar.
Paylaş