Yeni ders yılı

Tatilin sonu. Rahatlığın, belki keyfin.

Okulların açılma vakti!Ve açıldı bile.Önce; ilköğretim ve lise..Bir süre sonra da üniversiteler..Bildik bir heyecan. Evlerde farklı bir telaş.İyi kötü... Az, çok... Deniz kenarında, evde... Çalışarak, dinlenerek... Öyle ya da böyle... Tatil tamam!Şimdi ders başı... Marş marş okula... Güzel bir gelecek için yapı taşları inşasına... Ve sevgili öğretmenlerimiz... Geleceğin anlayışlı, sevgi dolu mimarları... Çok şey borçlu olduğumuz değerli insanlar!Onların da tatili bitti... Ne tatildi, ama... Ya çalıştılar, ya çocukları için yeni şeyler kattılar dağarcıklarına... Tatil de... Öyle geçti işte... ’Çocuklarımıza nasıl daha yararlı oluruz?’.’Bize hep yeni şeyler katmak’ için seferber olan öğretmenlerimiz!Onların bize kattıklarının ne kadar farkındayız?Zaman zaman üzülmedik mi? Onlar haksız şiddete maruz kaldıklarında... Sistemin yanlışları onların başlarına patladığında... Öyle büyük sorumlulukları var ki... Sırtlarında öyle büyük bir yük.Çağdaş bir gençlik... Geleceğe umutla bakan... Sevgi, barış yüklü... Onun için hep sevgi, saygı, özveri, çaba... Onun için kendilerinden katkılar... Bazen çok zorlansalar da... Onlara hiçbir şey verilmese de... Hep istense de... Sevgili öğretmenim; kaderin bu!Bir gün biri anlayana dek... Geleceğe umutla koşan gençler... Çağdaş dünya ve onun nimetleri ile rahat rahat yarışacak.Ama... Sevgili öğretmenim; seni düşünen yok. O yüzden yeterince okuyamıyorsun! Yılda taş çatlasa 6 - 7 kitap. Ya aylık gelirin? Açlık sınırında. Belki... Eğitim fakültesinden geliyorsun. Ama... Verilenler tatmin etmiyor seni. Yetmiyor. Başka bir fakülteye atlamak istiyorsun.Ya teknik altyapı? Ancak üçte birinin bilgisayarı var.Az kazanıyor, az okuyor.Ama... Olanı vermeye uğraşıyor.Kendini yeterince geliştiremiyor, geçim sıkıntısı çekiyor.Bilgisayarı yok, dış dünyayla sosyo-kültürel ciddi bir bağlantısı da.Kültürel, sosyal etkinliklere yeterince katılamıyor.Belki... İyi giyinemiyor. İstediği gibi... Çünkü zor koşullarda. Yine de... Tüm koşulları zorluyor.Hep en iyiyi... Hep en doğruyu vermeye çalışıyor... Hak ettiğinin yarısını bile almasa da... Yine de... Okullar açıldı ya; tüm umudumuz onlar... Geleceğimizi emanet ettiğimiz çocuklarımız, onlara emanet... Kitap, defter, kırtasiye... Üst-baş, önlük, pabuç, pantolon... İyi - kötü, az - çok... Pazardan, mağazadan, bit pazarından, komşudan, apartmandan..Her neyse... Nasılsa... Ama... Biraz özen ve dikkat sevgili öğretmenlerimize... Onların isteklerine... Özlük haklarına... Temel bazı beklentilerine... İnsanca değer... Çağdaş yaklaşım... Özen, sevgi, dayanışma... Sonra... Aydınlık bir gelecek... Aileler kadar önemli sevgili öğretmenlerimize de hak ettikleri değeri verdiğimiz zaman... Ne ekersek onu biçeriz! Öyle değil mi?
Haberin Devamı

Yazarın Tüm Yazıları