LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
Ekonomik krizin Türkiye’yi nasıl etkileyeceği ortada.Dünyaya bakalım, ders alalım!
Akıl için yol bir!
Sadece atasözlerine baksak, doğru yolu buluruz, ama...
İşin hep "ama"sı var.
Hani şu günü kurtarma alışkanlığımız.
"Şerbetli" olduğumuza yönelik bitmek tükenmek bilmeyen inancımız!
Oysa dünya başka bir noktada.
Gerçekleri görüyor, tartışıyor...
Ve çözüm üretiyor...
Önemli olan da bu!
Türkiye’de ise işin ne kadar önemini kavradık, tartışılır.
Son İzmir gezisinde CHP Lideri Deniz Baykal’ın sadece bu konuyu önemseyen bir toplantı yapması önemli.
Yani ekonomi konuşması.
Türkiye’nin geleceğini.
Demek ki; işi ciddiye alıyor.
Takip ediyor ve irdeliyor.
Bu Türkiye’nin yarınları anlamında da önemli.
Tüm liderlerin aynı duyarlılık içinde olması gerekmez mi?
Ve bu ekonomik kriz sürecinde elbette yapılacak işler!
Hem devlet, hem kentler, hem de kişiler adına.
Hepsi önemli.
Daha şimdiden ciddi iş kayıpları başladı.
İşten çıkarmalar.
Piyasada daralma.
Bunun ekonomik anlamda başka sonuçları da olacak.
Elbette çok sevimli değil.
Ama gerçek.
Gerçek de hep biraz "acı".
Ama... Önlem alınırsa bazı yanlışlar az zararla bitebilir!
Dünya bunu yapıyor.
O zaman... En az zarar için çalışma.
Artı değerleri öne çıkarma.
Bu konuda İzmir ve Ege Bölgesi bir şans değil mi?
Doğal güzellikler, yeraltı kaynakları, turizm ve tarih.
Üstelik insanının etkinliği ve verimliliği.
Bu değerler kriz döneminde Türkiye için de bir fırsat olmaz mı?
Örneğin; turizm.
İzmir ve Ege Bölgesi’nin turizm potansiyelini geliştirmek için yeni projeler.
Bölgenin tarihi ve kültürel öneminin öne çıkarılması.
Bu konuda yurt dışında tanıtımlar.
Sonra sağlık turizminin daha iyi irdelenmesi.
Ve dünyaya daha iyi anlatılması.
Kleopatra’nın sağlık ve şifa bulduğu sular Türkiye’nin yeni döviz kapısı olmaz mı?
Bunu dünyaya biraz anlatabilsek.
Diyorum ki; kentlerin artılarının öne çıkarılması.
Avantajlarının doğru belirlenmesi ve bunun iyi kullanılması.
Ve elbette doğru.
Bu anlamda Ege ve İzmir büyük şans.
O kadar çok avantajları var ki...
Paraya, gelire ve istihdama dönüştürülecek öyle çok fırsatları...
Ama... Tabii önce görmek, çalışmak ve değerlendirmek gerek.
Bu yapılmazsa da hep krizi konuşur dururuz.
Dünya "krizi nasıl avantaja dönüştürürüz"ün derdinde.
Ya biz? Ne yapıyoruz?
Krizi avantaja dönüştürecek kentlerimiz yok mu?
İstanbul, Bursa, Denizli, Muğla, Balıkesir, Antalya...
Ve İzmir.
"Su akar, Türk bakar" misali biz gücümüzü görmezsek...
Bunu iyi değerlendirmezsek...
Üzerimizden daha çok kriz gelir geçer.
Bize de...
Yazık olur!
Cumhuriyet... Cumhuriyet...
Sokaklardaki özgürlük.
Demokrasi, gelişmişlik.
Ulu Önder Atatürk’ün bize Cumhuriyet’le verdiği güzelliklerden bir kaçı.
Ne güzel Cumhuriyet’le yaşamak.
Her şeye rağmen umut beslemek.
Bir yıldönümünde daha özgürlüğü teneffüs ederken, umudu içimizde yeşertirken, O’nu anmak...
O büyük insanı...
Ve O’nu daha çok sevmek.
Bize verdikleri için.
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
Yazarın Tüm Yazıları