BAKALIM, bizim çok bilmiş "komplo teorisyenleri" şimdi ne buyuracaklar?
Hangi dereden su getirecekler ve hangi bahánenin arkasına saklanacaklar?
Bunu derken, çağımızdaki en çıbanbaşı ülkelerden birisi olan Kuzey Kore’nin dün yalnız yer altında değil, dünya güvenliğinin tepesinde patlattığı atom bombasını kastediyorum.
***
ÇÜNKÜ, konuyu defalarca işlemiş olan bu satırlar yazarı da dahil gelişmeleri mümkün mertebe nesnel biçimde izlemeyen gözlemciler yıllardan beri şunu vurguluyorlardı:
Pyongyang başkentli komünist devlet gizliden gizliye çekirdek bomba üretmektedir.
Zira, babadan oğula geçen ve ancak Hitler ve Stalin rejimleriyle karşılaştırılabilecek olan "kızıl hanedan" iktidarı sürdürebilmek için "nükleer şantaj" politikasını seçmiştir.
Atom silahı sayesinde hem rejimin "dokunulmazlık"ını korumak; hem de o silahın teknolojisini satarak "para kazanmak" hedefini gütmektedir.
Ve, Kuzey’in yukarıdaki afet bombasıyla donması sırf Asya’da değil, zincirleme bir süreçte tüm uluslararası ilişkilerin vahim bir mecráya sürüklenmesi anlamına gelecektir.
ABD’ye ek olarak Çin, Japonya, Güney Kore, háttá Rusya’nın da işin içine girmesi ve orta uzun vadede gerginliklerin tırmanması bir yana; zaten İran’la birlikte tekrar ivme kazanmış olan "çekirdek yayılmacılık" rizikosu küresel boyut edinecektir.
***
OYSA, vay sen misin bunları söyleyen, "İslamcı ulusalcı"sından "karanlıkçı Maocu"suna, bizim cahil, fanatik ve ebleh koro her zamanki komplo teorilerinden yumurtladı.
"Ne münasebet efendim, Kuzey Kore’nin atom silahıyla donanmak niyeti yok ama ABD emperyalizmi saldırıya zemin hazırlamak için bunu dezenformasyon olarak uyduruyor. Zaten iddia edenler de ’Amerikan uşakları’dır" diye, attı ve de tuttu.
Eh, dünden beri artık her şey ortada olduğuna göre, "komplo"yu (!) kim kurmuşmuş?
"Pırıldayan şimal yıldızı" ve "en büyük rehber lider" lákaplı Kim Jong-il Yoldaş mı, yoksa Washington’daki, Seul’deki, Tokyo’daki bir "emperyalist saldırgan" mı?
***
ŞİMDİ durum vahimdir ve İşin şakaya gelir yanı yoktur!
"Şaki devlet" tanımına en uygun düşen Kuzey Kore’nin uluslarası hukuku çiğneyerek dün gerçekleştirdiği nükleer deneme önce bölgedeki gerilimi yükseltecektir. Zaten de yükseldi.
Güney Kore patlamanın hemen ardından Kuzey’e yaptığı yardımı durdurduğunu; Japonya da Pyongyang’a karşı bu defa "hiç tavizsiz" davranacağını açıkladı.
Daha önemlisi, zaten bir gün önce Pekin’de bulunan aynı Japonya Başbakanı Şinzo Abe’yle Pyongyang’a karşı "ortak tutum almak" konusunda görüş birliğine varan Çin, Kim’in maceraperestliğini "yüzsüz tutum" olarak tanımlamaktan çekinmedi.
Nitekim, bir provokasyon üstádı olan Kuzey’in bombayı tam, Pekin’den Seul’e geçen o Abe’nin Güney’de gerçekleştirdiği "tarihi zirve"ye denk getirmesi tesadüf oluşturmuyor.
Başka bir deyişle, "gerilim tırmandırma stratejisi" bizzat "pırıldayan şimal yıldızı" Yoldaş tarafından ve bir zamanlamaya uygun olarak yönlendiriliyor.
***
O halde, henüz ihtiyatlı bir tavır sergileyen ABD’nin BM Güvenlik Konseyi’ni olağanüstü toplantıya çağırararak Kuzey Kore’ye yönelik yeni tedbirler isteyeceğine ve bunun da çabucak onaylanacağına mutlak gözüyle bakılabilir ama, gerisini bilmiyoruz ve bilemeyiz.
Zaten bu bilinememezlikten dolayıdır ki, inisiyatif Kim’in elinde bulunuyor.
Şantaj siyasetini artık nükleer bomba ve onu atan füzeyle de donatan Pyongyang tüm stratejisini böyle bir kestirilemezlik, hesaplanamazlık, öngörülemezlik üzerine inşa ediyor.
Ha, bizim komplo teorisyenleri "öngörüyorsa" (!), tabii ki boynum kıldan ince!
Her bomba patlattığında onların balonu yine patlayacak ki, eh bana ne!