EL Kaide yapmamışmış. Hadi belki yapmışmış ama, onu zaten CIA yönetiyormuş.
Her halükárda, yapanı değil "yaptırtanı" (!) keşfetmek gerekiyormuş.
En "mantıklısı" (!) dahi "karanlık açığa çıkmayacak" diye koca bir ünlem koyuyor.
Anladınız, 11 Eylül’ün altıncı yıldönümünde hálá gırla giden ve hálá kağıda dökülen, hálá ekrana gelen, hálá mikrofona yansıyan o bitmez tükenmez komplo teorilerini kastettim.
* * *
AÇIKÇASI, bu durum karşısında söylenebilecek fazla bir şey yok!
Bırakın ağzınızla kuş tutmayı; bırakın bütün meláneti sergilemeyi; bırakın tüm delilleri sıralamayı; "Cihad’ın altıncı sene-i devriyesi münasebetiyle" daha önceki gün yayınlanan son video dahil, bizzat Usame bin Ladin alçağının bilmem kaçıncı defa saldırıları "iftiharla üstlendiği" (!) görüntüleri karşınızdakinin gözüne soksanız, onu yine ikna edemezsiniz.
Ya "düzmece montaj" diyerek burun kıvıracaktır; yahut da "canım zaten CIA ajanı, tabii ki öyle konuşacak" diye bildiğini okumayı sürdürecektir.
Daha doğrusu, "iman ettiğini" sürdürecektir.
* * *
"İMAN", işte zaten tüm komplo teorilerinin kökeni de bu kelimede odaklanıyor.
Dikkat, sözcüğü sırf dini anlamda değil, "irrasyonel" dediğimiz türden "gayri mantıki" veya "mantık ötesi" bütün zihin sistematikleri için kullanıyorum.
Ama aslına bakarsanız, burada dile dini, yahut metafizik bir boyut devreye giriyor.
Öyle bir dinilik ve öyle bir metafizisyenlik ki, görünenin, bilinenin, işitilenin, ötesinde, her şeye kádir olan görünmez, bilinmez, işitilmez bir "güç"ün varlığına iman etmişsinizdir.
Mason locası, Siyonist lobi, Selánik dayanışması, tarikat ağı gibi dünyada ve bizde çok "klasik" (!) addedilen sözümona "kumpas örgütlenmeleri"ni (!) zaten geçiyorum.
Dolayısıyla, sizin meşrebinize ve yaşadığınız dönemlere göre, diyelim ki oiyi saatte olsunlar "güç" káh Hitler’i iktidara getirdiğine inanacağınız gizli bir "Staviska" teşkilátıdır.
Yahut Stalin’i devirmek için oluştuğunu söyleyeceğiniz Troçkist fraksiyon hücresidir.
Veya Havai’yi Japonlara kasten bombalattırdığına inacağınız ABD askeri istihbaratıdır.
Ve de üstelik, siz böylesine "cingöz" (!) sonuçlara ulaşırken herkesten daha fazla "rasyonel" ve daha fazla "mantıki" düşündüğünüz hükmüne varacaksınızdır.
* * *
TAMAM, ölü istatistikleri ve enkáz parçaları, 11 Eylül günü Musevilerin İkiz Kuleler’e gitmediği ve Pentagon’a uçak çarpmadığı yönündeki atmasyonlarınızı yalanlayabilir.
Tabii ki o "imani mantık"ınızdan taviz vermeyecek ve yeni "tez" geliştireceksiniz.
Afganistan’daki Sovyet işgaline karşı direnişte CIA’nin bin Ladin’i desteklediği; FBI’da fişli saldırganların kasten yakalanmadığı; kumpası, Müslümanlara savaş bahanesi arayan Hıristiyan-Yahudi lobinin düzenlediği yönünde, başka başka komplo teorileri üreteceksiniz.
Hülása, binbir kılıf uydurarak ve binbir dereden su getirerek, dini veya ateist ve maddi yahut manevi, o "her şeye kádir güç"e dair "iman"ı "mantiki" kıldığınızı sanacaksınız.
* * *
TEKRAR başa dönüyorum, bunun karşısında yapılabilecek fazla bir şey yok!
Zira, uhrevi veya dünyevi, komplo teorilerine iman da eninde sonunda bir imandır.
Ve ağzınızla kuş tutsanız, kendi öznel inanç ve tercihlerine göre baştan sonuca varmış olan o "iman"ların bunu doğrulamak için "keşfettiği" ve daima keşfedeceği; üstelik, "gizli", "kádir", "hükümrán" gibi bilinmezlik öğeleriyle donattığı bir "gaip"le aşık atamazsınız.
O halde sattım anasını gitsin, kabul kabul, ABD dünyayı fethetmek ve İslam’ı yıkmak için, CIA’nın manipüle ettiği bin Ladin vasıtasıyla 11 Eylül’ü kendisine karşı düzenledi.
Oh be şükür, geç ve güç oldu ama işte altıncı yıl nihayetinde ben de "iman" ettim.