Paylaş
Fatih Altaylı'nın ‘‘Teke Tek’’ programı ertesinde tutuklanarak zindana götürülen Eşber Yağmurdereli kendisini resimleyen gazetecilere şunu söyledi:
‘‘Türkiye'de demokrasinin fotoğrafını çekiyorsunuz’’.
* * *
AVUKAT Yağmurdereli ama ve görmüyor. Belki belki, eğer irisi aşabilirse, çok flu imajlar arkadaki göz ekranına negatif bir gölge olarak yansıyor.
Oysa, bu siyah görüntü sadece bir yanılsama... Optik bir özür... O kadar !
Çünkü, göze negatif düşen suret fikir mazlumunun beynine pozitif olarak gidiyor. Gölge ışığa, karanlık aydınlığa, siyah beyaza dönüşüyor. Pırıldıyor.
Her halükarda, karakolda görev ifa eden meslektaşlarım makinaya seksen milimetre LEİTZ objektif taksa da; şarjöre bin ASA film sürse de; flaşa beş yüz WATT enerji bağlasa da, onların aparatından çıkan ‘‘Türkiye'de demokrasisi fotoğrafı’’ kapkaranlık bir negatifin dehşetini sunuyor.
Banyoda alengirli alaşım kullanmışsın, agrandizörde fazla poz vermişsin, rötuş masasında ustalık yapmışsın, bütün bu hileler gerçeği değiştirmiyor.
‘‘Türkiye'de demokrasi fotoğrafı’’ bizim negativimizi suratımıza çarpıyor.
* * *
NEREDESİNİZ ey mangalda kül bırakmayan ‘‘cumhuriyetçiler’’ ?
Madem cumhuriyetçisiniz ve madem Fransız Devrimini örnek alıyorsunuz, işte bu cumhuriyetin ve bu devrimin zihin öncüsü Büyük Voltaire'nin sözü:
‘‘Fikirlerinizle sonuna kadar mücadele edeceğim. Ama aynı fikirlerinizi özgürce savunabilmeniz için ölmeye hazırım’’.
Siz de, insanların fikir özgürlüğü konusunda Voltaire'ye sadık kalın.
Fakat, oyunu mutlaka kurallarına göre oynayın. Çifte standart uygulamayın.
Yağmurdereli'yi sahipleniyorsanız ne ala ve başımızın üstünde yeriniz var.
Ama yetmez ! Sağcı - solcu; şeriatçı - dinci; faşist - komünist; Kürtçü - bölücü; hiç fark gözetmeden tüm düşünce mağdurlarını da istisnasız sahiplenin.
Kendinize yakın olanlarını seçerek diğerlerini görmezlikten gelmeyin.
DEP milletvekilleri tutuklandığında; Hekimoğlu İsmail kodese tıkıldığında; İsmail Beşikçi mahpusta ömür tükettiğinde; bu şahısları onaylamadığınız için, bazen susarak, bazen de ‘‘rejimin bekası’’ bahanesine sığınarak yan çizmeyin.
‘‘Cumhuriyetçiler’’, yalnız cumhuriyetçi değil aynı zamanda demokrat olun.
* * *
YA siz ‘‘siyasi İslamcılar’’, bir politik güç olarak neredesiniz ?
Sizlere karşı Jakoben uygulamalar devreye girdiğinde haklı olarak yeri göğü inletiyorsunuz. Aniden ve epey sahtekar, demokrasi meleği kesiliyorsunuz.
Oysa, iktidar ortağı olduğunuz dönemde hiç bir demokratlığınızı göremedik.
‘‘Rical’’iniz, sizden yana olmayan tek bir düşünce mağdurunu savunmadı.
Tersine, ‘‘fikir suçlusu’’ kavramında ısrar eden ‘‘derin egemenler’’le özdeşleşebilmek için bin bir şaklabanlık yaptı. Kraldan çok kralcı davrandı.
‘‘Siyasi İslamcılar’’, demokrasinin size de lazım olduğunu unutmayın.
* * *
VE madem yasalar TBMM'de yapılıyor ve madem ‘‘cumhuriyetçiler’’ ve ‘‘siyasi İslamcılar’’ burada ezici çoğunluğu oluşturuyor, yasaları değiştirin.
Şiddetle karşı çıksanız bile, bütün düşüncelerin hür ifadesini kabullenin.
‘‘Türkiye'de demokrasi fotoğrafını’’ artık negatif suretten kurtarın.
Eşber Yağmurdereli'nin ama gözle gördüğü pozitif aydınlığa siz de kavuşun.
Kendilerini yalnız ‘‘cumhuriyetçi’’ ve yalnız ‘‘siyasal İslamcı’’ addedip demokrasiyi ıskalayanlar, artık bizim özgürlük fotoğrafımızı sizin totaliter gölgenizle karartmayın.
Paylaş