Bu Kaplan olacak mendeburda Kedi kardeşine karşı biraz insaf yok mudur ki genel olarak yıl, özel olarak ay, daha özel olarak ise hafta bombok. Sanki Güney Çin cangılının yaratıklarıyla gökkubbe yakamozunun yıldızları ortak kumpas kurmuşlar ve mutluluğumu illa ve illa engelleyecekler.Heyhat ‘tarihi maddeci’ şartlanmam damarlarıma öylesine işlemiş ki benim burçla, falla, medyumla, büyüyle, fasoyla, fisoyla selam sabahım yoktur.Fakat bazen Marika o kadar çok başımın etini yer ki, peynirle noktaladığım rakıdan sonra getirdiği kahvenin telvesine bakarak maval okumasına ses edemem. Gevezeliklerini de dinlemem. Bir kulağımdan girer, diğer kulağımdan çıkar.Yine de, ender vuku bulsa bile gazetede, dergide burcuma göz attığım olur.Tabii her zaman tersi gerçekleşir. Mutluluk vaadettiğinde bedbahtlık iner.Zaten ben de ancak en karabasanlı dönemlerimde yıldızıma sığınırım.Umarım ki gökyüzü pırıltılarım helezoni bir kavis çizecek ve sukunetsizlik günlerim artık nihayete erecektir. Beklerim ki ruhum huzura kavuşacaktır.Ama dediğim gibi, ne gezer...Kozmografyanın uzay cisimleri ve kozmolojinin gaip habercileri bana hiç yeni hayat müjdelemez. Kazaen müjdelediğinde de asla tutmaz.Batı'nın ve Orta Doğu'nun astrolojisi beni bahtiyar diyarlarına götürmez.* * *DURUM böyle olunca talihimi yüce Çin'lerde aramaya karar verdim. Han takvimine göre geçen salı Manda Yılı bitti ve Kaplan Yılı başladı ve ben de Kedi Yılı doğumlu olduğumdan, familyama mensup ormanlar kralının bana cömert davranacağını düşünerek, tuttum uzak Asya kökenli burcuma baktım.Burada bir parantez açayım, bilmem ‘cinnet yılları’nın dehşet tercihini Büyük Serdümen'den yana yapmış olduğumdan mıdır nedir, ezelden beri Konfüçyüs toplum ve uygarlıklarının bütün varyantlarıyla çok yakından ilgilenirim.‘Suyun Kenarında’ adlı o emsalsiz klasiği hatmekten tutun da, aynı ‘cinnet yılları’ çölünü geçip ilk metafizik arayışa yöneldiğimde Japonya'daki bir zen manastırında inzivaya çekilmeye kadar, sarı dünyayla haşır neşirliğim vardır.Üstelik bu konuda övünebilirim, Çin mutfağının yalnız lokanta müdavimi olarak kalmakla yetinmeyerek ‘wok’ tavayı zıplattığımda, Hunan baharatlısından Kanton soslusuna kadar bir dizi çetrefil yemeği tam raconuna göre pişiririm.‘Merkez İmparatorluğu’ ve onun periferisindeki her şeyi sonsuz severim.* * *NEYSE, işte salı akşamı Çin yeni yılı olduğundan önemli günün şerefine beyaz tavuk etini soya sosuna ve zencefil terbiyesine kendi evimde yatırmadım da, evvel emirden aralıksık gittiğim salaş lokantanın yolunu tuttum.Salaş dediğime bakmayın aslında şehrin en iyilerinden biridir. Buradaki taamlar tüm otantikliklerini korurlar. Piçleştirilmemişlerdir.Zaten bunun için de kentteki sarı benizliler aynı yeri mekan tutarlar.Dediğim gibi Manda boynuzundan Kaplan pençesine geçeceğiz, onlar da maaile masaların etrafında toplanmışlardı. Bereket ve mutluluk şerefine içiyorlardı.Arka tenhalarda müdavim masam vardır, oraya oturdum. Onu bunu ısmarladım.Kasem gelene dek burcuma bakmadım. Ne zaman ki tarhana çorbasına dalan bir kaşıkmışçasına usta kullandığım çubuklarıma davrandım, o vakit dergiyi açtım. Allah'ım, sen bana sabır ve selamet ihsan eyle...* * *BOMBOK ! Bu Kaplan olacak mendeburda Kedi kardeşine karşı biraz insaf yok mudur ki genel olarak yıl, özel olarak ay, daha özel olarak ise hafta bombok.Sanki Güney Çin cangılının yaratıklarıyla gökkubbe yakamozunun yıldızları ortak kumpas kurmuşlar ve mutluluğumu illa ve illa engelleyecekler.Konfüçyüsçü metafizikler ve Eflatuncu diyalektikler aleyhime birleşmişler.İş hayatı limoni, sağlık berbat, para dehşet, aşkı ise tamamen unutalım...Canına yandığımın, sükuneti ve bahtiyarlığı galiba asla yakalayamayacağım.Oysa ben umuyordum ki, tamam Batılı ve Orta Doğulu kozmografya ve kozmolojiler yüz vermiyor ama yüce Çin'lere beslediğim derin aşkın yüzü suyu hürmetine hayvanlar alemi mensupları bir nebze daha merhametli davranacaktır.Hayır istediğim atla deve değil ve Herkül sıhhati, Karun serveti, ‘yuppie’ kariyeri ya da peri kızı gibi erişilmez taleplerim yok. Ruh huzuruna fitim.Hafif evcilleşecek Kaplan patisiyle bunu önüme itelesin, derhal kaparım. Hayal kurma be adam... Havada bulut, sen bunu unut !Bu yıl ormanlar kralının ölümcül pençesinden paçayı kurtar, yeter...* * *ÇUBUKLARIMI bıraktım, hesabı ödedim, ejderha tasvirlerinin altında şen şakrak yeni yılı kutlayan Çinlilerin arasından geçtim ve dışarı çıktım.Wen İ To'nun ‘Neme gerek benim parlak zaferler - Taç maç istemem başıma - Benim harcım değil bayraklar, trampetler - Halı malı döşenmesin yoluma’ diyen şiirini hatırlayarak vahşi gecenin vahşi Kaplan yılı cangılına daldım.