GEÇEN hafta bugün ve öğleden sonra başlarında, "havada sıcak dakikalar" "başlığı" ve "flaş" ibaresiyle, "Hürriyet" internet sayfasında şu haber yayınlandı:
"Dün sabah Yunanistan’dan kalkan bir jetin Türk hava sahasını ihlal etmesi üzerine silah yüklü F-4 Fantom savaş uçaklarıyla önleme yapıldı. Akşam saatlerinde ise yine Yunanistan’dan kalkan uçak, rotayı şaşırınca İstanbul yerine Bursa’ya indi".
* * *
ERTESİ günkü gazetelerde ilk özel uçağa ilişkin yeni bir ayrıntı yoktu.
Ancak, tıpkı havacılık işlerinde üstád-ı ázamı Uğur Cebeci’ninki gibi bendenizin de náçizane tahmini odur ki, bir ihtimal, Batı komşumuz klasik bir "deneme hamlesi" yapmıştı.
Yani, Türk radarlarının "kilitlenme süresi"ni ölçmek için özel bir jet kaldırmış ve Ege üzerindeki yakalanmanın saniyesini saydıktan sonra da bunu tekrar geri Atina’ya çağırdı.
Zaten Bursa’daki sağır sultan bile biliyor ki, aynı tür "deneme"ler Ankara tarafından da aynen gerçekleştirmektedir. Bu, karşılıklı bir danışıklı döğüşe tekabül ediyor.
Öte yandan, yine ertesi günkü gazeteler, söz konusu Bursa’ya inen diğer özel uçağın bir Çek pilota ait olduğunu ve yakıt hesaplamasından ötürü menzile varamadığını yazıyordu.
Alarga pilotun pistte gülümserken çekilmiş fotoğrafları da çarşaf çarşaf basılmıştı.
Bunda da yadırganacak bir durum yok, çünkü özellikle hava seyrüsefain kurallarına yeterince uymayan amatör havacıların böyle olaylara imza atması bütün dünyada vakka-ı adiye sayılır.
* * *
NEYSE, yukarıdaki ilk haberler "Hürriyet"in internet sayfasında yayınlandı dedim ya, aman efendim aman, saat geçmedi ki "yorumlar" (!) makinalı tüfek mermisi gibi yağdı.
Ve de breh breh, ne "yorumlar" (!), ne "öngörüler" (!), ne "tavsiyeler" (!)!
Bana inanmayan bakabilir, yüzde doksan dokuz virgül doksan dokuzu; hadi abarttım, biraz daha azı, her ikisinin de casus uçağı olduğunu ve düşürülmesi gerektiğini buyuruyordu.
Ancak, ABD ve AB’den korktuğumuz için buna cesaret edemediğimiz ekleniyordu.
Artı, bu müthiş "yorumcular"ın çoğu son noktayı bir "ulusalcı" sloganla koyuyordu.
* * *
SONRA, Trabzon’dan Tebriz’e giderken çakılan bir de küçük İngiliz özel uçağı oldu ya, işte "Yeni Şafak" gazetesinin dışpolitika "yorumcusu" (!) ve melûn komploların dehşet hafiyesi onu kastederek dün, "CIA ve MOSSAD o uçağı neden düşürdü" diye soruyordu.
Meğersem, içinde emekli Pakistan generali olduğu ve aslında İran’a nükleer bir şeyler götürdüğü için, Amerikan ve İsrail gizli istihbaratı o pırpırı Türkiye üzerinde düşürmüşmüş.
Ya Rabb, sen web "yorumcusu" gibi gazete "yorumcusu"na da akıl fikir ihsan eyle!
* * *
YUKARIDA kasten pırpır dedim, çünkü havacılıktan biraz anlayan herkes bilir ki, düşen "Sky Arrow 650" tipi uçak planör bozmasıdır. En fazla da "1-0-7" fersah hızı vardır.
Artı, çakılma sebebi olarak pilotun otomobil yakıtıyla ikmál yapmasını gösteren bizim medyaya insaf, yahu bu tek pervaneli oyuncağın vosvos motoru zaten yalnız benzinle çalışır.
İmdii, düşünebiliyor musunuz ki, kocca İran devleti kendisi için hayatiyet arzeden ve mümkün olsa füzeyle Tahran’a yollayacağı "nükleer sırları", iki amatörün levye tuttuğu ve ancak çekirge sıçramasıyla, o da geze geze ve siga siga gidebilen bir pırpıra emanet etmiştir.
Ama bir "İslamcı ulusalcı" komplo teorisyeni ortaya çıkıp, tıpkı "Yunanistan’dan gelen ’casus’ uçakları düşürülmeliydi, ama ABD’den korktuk" diye internet "yorum"u buyuran "laikçi ulusalcılar" gibi, Trabzon kalkışlı planörün topraklarımız üzerinde CİA ve MOSSAD tarafından düşürüldüğünü bu kez gazete "yorum"udiye yumurtlayabilmektedir.
Allah cümlemizi ceháletten ve bilhassa da internet ve gazete okuyucularını, o ceháletin cüreti ve kuyruk acısıyla üretilen komplo teorilerinin tongasına basmaktan korusun, amin!